Bir yalan olduk yaltımı çelik zırhlarla izole edilen yaşamdan
Havayı yasak bilmiş ciğerlerine haram kılmış bir ömrün nafileyettinden
Heba olduk,helak olduk ve yok olduk
uğursuz bir gün batımında

İçki harami yollarında geçtik felek denen kahpenin
Çamuruna bulandık arınmadan sonsuzluğa dek
Bir ayağı topal bir gözü kör meleğin
Etüt çalışmasına deney olduk yaradılmadan önce
Demeki
Kader denen sürtüğün çarkından dönerken
Tanrı unuttu bizi bir köşesinde koca dünyanın
Bir harabe misali gibi viran kentlerin bir ucra yerinde

Dilsiz bir akibetin sağır feryatlarına kurban edildik doğarken
Avucumuzda sıkı sıkı sakladığımız ömür sızıları ile
Heba edildik yağan bir kaç damla zülme
Birilerine hizmet niyetine
Kara doğan sabahların bulutsuz göğünden


Oysa bizlerde masallarla avutularak büyümüştük
Fakir olsada dinlediğimiz masallar
Gene’de zengin oğlan fakir kıza aşık olurdu
Mutlu sonla biterdi bir varmış bir yokmuş denen yalan meşkale

Bizlerede nasiat edilirdi dünyevi adalet
Zalimlerin uygulamadıkları hak olan
Güzel ayetlerde
Batıl olan ne varsa örnek gösterilerek
Batıl olan bahtımızı hiç bilmeden
Her ağızdan başka bir söz ile
Uzar giderdi yüzlerce ilahi hikaye


Her hikayenin bir Hızırı vardı muhakkak
Sıkışana giden yardım etmeyi seven
Koruyan kollayan
Kuşlar ölünce senelerce ağlayan
Anlata anlata bitmezdi hazır efsane
Şimdi çocuklar ölüyor,anlattıları Hızır nerde

Oysa her beden bir can her can bir masal
Bir varmış bir yokmuş derken
Bitecek kimine cennet,kimine cehennem olan
Dünya denen bu ifettini yitirmiş yalancı hikaye

M.Kılıçel