Diş bileme zalime, hışmı yakar inan
Evinden otağından, sürgün eder seni
Bel bağlama kötüye, canın sıkar inan
Huzurundan hayattan, dargın eder seni


Bal musluğunda zehir, aksada içersin
Her tür sevince muhtaç, hallerden geçersin
Gökte pür neşe yağsa, kederi biçersin
Zulme hoyratça akan, kargın eder seni


Dönersin bir meftuna, yürürsün çöllere
Bürünürsün her daim, divane hallere
İsmin deliye çıkar, düşersin dillere
Aklın ile gönlünden, sürgün eder seni


Can demez canan demez, herkesten olursun
Kavmin kavimin kalmaz, sahipsiz kalırsın
Tören kaiden biter, mesnetsiz ölürsün
Sözler ile laflarla, ergin eder seni


Bir yanın kara çalar, bir yanın kap kara
Gece gündüz demeden, çeker ah-u zara
İnler sızlar durusun, böğrün dolar yara
Onulmaz hicranlara, vurgun eder seni


Mehmet Kılıçel
Soğukdoğulu