2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
926
Okunma

Gardırobumda biriken bir atıf var
giysilerimde konuşmak isteyen bir çaba
yazdıklarımı gizleyemem artık
okunsun diye sokağa bağışlıyorum
yollarda uçuşuyor benim hayatım
küçük bir çocuk bakıp gülümsüyor
bazen en güzel his en naif olandır
çocuğun anlayışını seviyorum...
Bir bahar daha geçer
mevsim döngüsüdür her kum
her ağaç gölge verir kirpiklerime
okunmayı bekleyen bir kitabın ayraç’ı olurum...
bir hayal kuyusuna eğilmiş bakıyorum
suyun tadına varmadan kurur su
ayaklarım durur gitmekten
güller sayıklar ışığı ...
konuşacak kimse kalmadı
kavramaktan korktuğum soğuklukla doldu
üstüme geldiğinde gördüğüm çorak
bedenimi küle yatırmış boğuluşlar..
Kesik parmağımdan içeri dolar toz
mikrop kapar gökkuşağı
bakmak zevk vermiyor
Ne gariptir yaşamak
ölmek ne gariptir
ne tuhaftır mevsimler
istikrarsızdır sevinç
üzülmenin sonu yoktur...
eteklerindeki taşları döker ağızlar
terk olurum...
ağır bir durum
devrilişim gözlerinden
ve sonuncu kez yağmaladığım şefkat
çantamda akıl sır ermez bir dünya
fermuarlara gizlediğim düş yazım ...
yalnızlıkla yarışır sessizlik
ruhum...
şehirin küfünden
bağlı sımsıkı...
5.0
100% (7)