2
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1750
Okunma

Uzağımdaki haziran
Varlığımın esmer soluğu
Sesimdeki yırtık
Başı boş suskunluğun oyasıdır
Uzatsam elimi tutuşurum oysa
Uzatsam elimi körpecik yokluğuna.
Hayata sürgün edilmiş bir garip
Ezilmiş, şarap olmuş sonra sarhoş
Mutluluk demiş sonra susmuş
Hangi çağda mülteci olmadan yürümüş sevda
Yasağını çiğneye çiğneye yutkunmuş umudu
Desen ki ateşe zeval olmaz ayrılıkta
Tutuşurum
Yine de tutuşurum kalbinin akşam boşluğunda.
Rüzgarın sırtında kalbimi dört kitapla dövmüşüm
Ölümle tutuşmuş, küle küsmüşüm
Umut dergahından darağaçlarına sürülmüşüm
Uzamış sakallarında uyutmuşum şeyhimin, kitaplarımı
Kan dökülmüş ömrüme, oluk oluk yalnızlık
Korku sinmiş ömründe yahut kemiği kırılmış türkünde
Düşlerimi ürkek gülüşünde öğütmüşüm
Desen ki aşk uykusundan uyanışta gördüğün ne
Derdest bir hayatın son demidir bu ve taşkın bir ağıt
Ben o uykuda gül sesli
Saçlarımı tarayan annemi görmüşüm.
Şimdi mutluluk
Şu uzağımdaki haziran akşamıdır
Ruhumdaki yanık
Bir ölümlüden kalan umut şarkısıdır.
Nedim KARDAŞ
Resim: lacivertiğnedenlik
5.0
100% (9)