0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
556
Okunma
sözler dizilirdi saksılarla pencere önüne
son söz
kımıldadıkça yıldızlara ısmarlanmış
parlak duygular yankılanırdı dolunayda
yağmurlar yağardı sesli
ilk uyanış
tadı zarif hanım eli
umut saçan umutsuzluklarla bezeli
dalgalanırdı dalgalarla mavi
hafif hafif kayaları döverdi sevinç
her gün iki çocuk sinemaya giderdik
ilk tutku ilk kapı ilk perde
mutluluk rüyasını saklardı bizden
ne de çok olurduk göz yaşlarımızla
kimse ulaşamazdı hülyamıza
evler balkonlarıyla kardeş
ağaçları ağlayacakmış gibi mahallemizin
mısralara dalardı gözlerimiz
içtenliğimin yanılmayan duygusu
evleri ev beyaz ışıklı gölge
düşür artık beni çatılarından
düşe düş katan sonsuzluğundan
beni yeniden yarat.