Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Hamiyet Su Kopartan
Hamiyet Su Kopartan

OYUNCU 067: ELENDİ

Yorum

OYUNCU 067: ELENDİ

( 1 kişi )

0

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

161

Okunma

OYUNCU 067: ELENDİ

OYUNCU 067: ELENDİ
Hemen herkesin sosyal medya hesabı var. Facebook açıldığı zaman birkaç yıl kullanmadık. Önyargılarımız vardı. Sonrasında hesap açtık; aile fertlerimiz, akrabalarımız, yakınlarımız, tanıdıklarımızı ekledik. Tanıyıp samimi olmadığımız kişiler arkadaşlık isteği gönderince şaşırıyorduk: “Benim bununla samimiyetim yok ki bana neden arkadaşlık isteği göndermiş?”

Önyargımız kırıldı, birçok kişinin de önyargısı kırılsa da bazen rahatsız edici durumlara denk geliyoruz. İnstagramla beraber fotoğraf paylaşma yaygınlaştı. “Tanınmış Kişi” yazan profillerle karşılaşıyoruz. Benim anlayışımda bilim adamları tanınmalıdır. İnsanlığa hizmet eden buluşlara imza atan insanlar tanınmalıdır. Sanatsal faaliyet yapıp sanat üreten, insan ruhunu güzelleştiren sanatkârlar tanınmalıdır. İnsan ruhu güzeli arar, güzeli görerek güzelleşir.

Bilimde, teknolojide herhangi bir buluş yapamayan, sanatta herhangi bir eser üretemeyen insanlar paylaştıkları fotoğraflar ve videolarla çıkıyorlar “keşfet”imize. Görünür olma, tanınır olma isteği ve hevesi hiçbir özelliği olmayan, sıradan insanlara fırsat sundu. Sosyal medya hiçbir vasfı olmayan insanlara kimlik dağıtıyor.

“Tanınmış Kişi” olmak belki güzeldir de insanın neyle, nasıl tanındığı daha önemli bence. Bilimde, teknolojide, sanatta tanınmak; ardından insanlığa hizmet eden bir değer bırakmak çok daha saygıdeğer.

Bilimle, teknolojiyle, sanatla tanınmayan “Tanınmış Kişi”ler çeşit çeşit güzel kıyafetler giyerek, abartılı makyaj yaparak, rüküşlüğe varan altınlar takarak oynayan kadınlar; lüks yerlerde yediği yemeği, modelli arabasını sergileyen, bazen silahını gösteren erkekler,…

“Prensesimin doğum günüsü” partileri hiç çıkmıyor aradan. “Küçük paşamın kahve keyfisi” paylaşımları, sanki sürekli keyifli yaşamak zorunda hissi veriyor insana.

Dünya hayatının keyiften ibaret olduğunu düşünüyoruz. Dünyada kalıcı iz bırakmak yerine kalıcılığı istiyoruz. Herkesin imtihanının farklı olduğunu unutuyoruz. Güzelliğin, yakışıklılığın, çirkinliğin, zenginliğin, fakirliğin imtihan olduğunu; her imtihanının imtihan sahibine zorluğunu bilmiyoruz. Ünlü olmanın bedelini görmüyoruz.

“Ben daha yakışıklıyım, ben daha güçlüyüm, ben daha cesurum” diye düşünüp daha çok para kazanma isteği ve hırsıyla alçaldıkça alçalanların; “Ben daha güzelim, güzel kıyafetler giymek bana daha çok yakışır, lüks yerlerde yemek yemek benim de hakkım” diye düşünenlerin dünyası olmaya başladı hayat.
Oysaki lüksün sınırı yok. Herkesin lükse ulaşacak durumu yok. Çalışmadan, kafa yormadan, kolay kazanmanın ve kolay harcamanın mümkün olduğu bir yer oldu hayat.

Sobalı evden kaloriferli eve geçmek de lüks. Lüks algısı değişti. Güzellik algısı da değişti. Milattan Önce Mısır’da yaşayanlar için Kleopatra güzeldi. Mitolojiye göre aşk tanrıçası Afrodit güzeldi. Kleopatra, esmerken Afrodit, sarışın. Türk kültüründe bile güzellik algısı tarihten günümüze, yöreden yöreye değişir. Fes, Anadolu’daki tüm Türk kadınlarında kullanılsa da süsü batıda iğne oyalıdır, doğuda altın, Yörükler’de mavi boncuklar. Kına hâlâ her yörede süstür.

“Tanınmış Kişi”ler genellikle aynı: Sarıya boyanmış saçlar, şişirilmiş dudaklar, botokslu yüzler, kalkık kaşlar,… İfadesiz yüzler, anlamsız bakışlar,…

Tek tip kadınlar, tek tip erkekler, tek şeye odaklı insanlar,… Tek dünyanın tek mileti, tek milletin tek düşünceli insanları…

001 oyun kurucu belirlemiş kuralları. Kendi de oyunun bir oyuncusu, yapbozun tahmin edilemeyen parçası. Pembe evler, zevkli çocuk oyunları gibi görünse de kurallara uymayan elenir. Maskeli yüzler hep tebessüm ederek oynar oyuncularla. “Tanınmış Kişi” olmak için maskeli yüzlerin küstahlıklarına izin vermeli, aşağılamalarını alınmadan dinlemeli.

90-60-90 değil artık dünyadaki kadın ölçüleri. Kimse kurallara uymak zorunda değil.

Sırf canı sıkıldığı için oyun kuran, oyun oynayan 001 ve olup biteni viskisini yudumlayarak içen zalimler yaşadığı sürece duyacağız bu anonsu: “Oyuncu 067: Elendi!”

Hamiyet Su Kopartan ✍️
29.06.2025

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Oyuncu 067: elendi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Oyuncu 067: elendi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OYUNCU 067: ELENDİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL