Kapitalistler öylesine para delisidirler ki, bize bir gün onları asacağımız urganı bile satarlar. (mao)
Hamiyet Su Kopartan
Hamiyet Su Kopartan

TÜRK DİL BAYRAMI

Yorum

TÜRK DİL BAYRAMI

7

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

673

Okunma

Okuduğunuz yazı 26.9.2022 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

TÜRK DİL BAYRAMI

TÜRK DİL BAYRAMI
Türkler dalga dalga İslamiyet’i seçince kabul ettikleri yeni dinin kurallarını bilmek, ibadet etmek için Arapça kelime öğrenmek zorunda kalırlar; çünkü ezan ve namaz sureleri Arapçadır.

İlerleyen dönemlerde Arapçanın etkisi artar. Şiirde aruzun ahengi baskın gelir. Aruz kalıpları Arapça seslere uygundur ve bazı sesli harfler uzatılarak söylenir. Türkçede uzun ses yoktur, günümüzde Irak kelimesinin ilk harfi ı sesini uzatarak söylesek de. İlim dili Arapçaya, edebiyat dili Farsçaya kayar. Türklerin günlük hayatta kullandığı Türkçe kelimeler de eklenince Arapça, Farsça ve Türkçeden oluşan Osmanlı Türkçesi kullanılır. Alfabe Arap Alfabesi olmasına rağmen Arapçada olmayan harflerin Türk sesi karşılığı da vardır.

Tanzimat Dönemi yenileşme hareketlerinin başladığı bir dönemdir. Tanzimat’tan sonra askerlik, tıp, teknoloji,… öğrenmesi için Avrupa’ya, özellikle de Fransa’ya devlet desteğiyle gönderilen gençler gelirken yanlarında Fransız sanatını, edebiyatını, şiirini ve dilini de getirirler.

Milli Edebiyat Dönemi’nde dilde sadeleşme hareketi başlar. Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp Genç Kalemler Dergisi’nde Yeni Lisan Akımı’ndan bahsederler. Özetle; daha önce dilimize giren ve halkın kabul edip günlük hayatında kullandığı kelimeler Türkçe sayılacak, halkın günlük hayatta kullanmadığı kelimeler kullanılmayacaktır ve bundan sonra dilimize hiçbir yabancı kelimenin girmesine izin verilmeyecektir.

Devlet-i Al-i Osman üç kıtaya hükmeden, bünyesinde birçok millet ve dil barındıran bir devlettir. Türkçeden başka dillere geçen kelimeler olduğu gibi Türkçeye başka dillerden kelimelerin girmesi gayet normaldir. Dil canlı bir varlıktır ve sürekli etkileşim halindedir. Burada bahsedilen etkileşim değil, sistemli bir dil istilasıdır. Atalarımız “Bir lisan, bir insan” demişler. Türk Milleti olarak elbette yabancı dil öğrenmek zorundayız.

Rivayet edilir ki Türkiye Çin’e fındık ihraç eder. Çinliler aylarca gümrükte bekletir fındığı; çünkü fındık kelimesini olduğu gibi almak istemezler. Çince karşılığını bulunca halka Çince adıyla fındığı sunarlar. İşte dil bilinci budur!

Doktor kelimesini Türkçe dilbilgisi kurallarına uygun bulmayan halkımız halk ağzında k harfini hırıltılı bir şekilde “doktur” haline getirerek düzeltir. Horoz kelimesi bazı yörelerde “horaz” bazı yörelerde “horuz”dur. İmlası yanlış olsa da halk ağzında söylenen şekli ünlü uyumuna göre doğrudur. Halk, büyük ünlü uyumu, küçük ünlü uyumu kurallarını bilmese de irfanı vardır.

Mağaza vitrinlerinde, reklamlarda, etiketlerde, marka isimlerinde göze çarpar bu kirlilik. Kendimizi başka ülke sokaklarında geziyor, başka ülkede yaşıyor hissediyoruz. Dinlediğimiz kişileri, okuduğumuz metinleri anlamıyoruz.
NO PROBLEM, RUTİN ŞEYLER
.
Benzini fulleyip otobana sapar, viyadükten geçer,
Rezervasyon, prosedürden sonra
Pansiyon perspektifinden panoramayı seyreder,
Bu estetiği kameraya çekersin.
.
Market, megamarket, show rooma koşar,
Metropol cityde stresle boğuşur,
Kapadokya’da balona biner,
Relaks olmak için euro ile kendine maskot alırsın.
.
Oil paça blue jeaninin üstüne t-shirt çekip
Cafeye free takılır, internette full time sörf yapar
Messengerde chatleşirken “bye” der çıkar,
‘Youtube’ta megastarın klibini seyreder, deşarj olursun.
.
Restauranta asansör ile çıkıp
Menüden light cola ile hamburger alır,
Sigara içmemeyi ’No Smoking ! ’den anlar,
“Kettle”ın duble nescafesinden sonra adisyon alırsın.
.
Jakuziye, saunaya girer; masaj yaptırır,
Dokümanı doktora okeyletip
Check up, tomografi, röntgen, ... sıralar,
Monoton hayata karşı defansa geçersin.
.
Global dünyada prestij önemlidir.
Yeni jenerasyonda kaos bir trenddir.
Karizmatiklik, popülerlik, sempatiklik kriterdir.
Ama bu ambiyansı analiz, bizim mantalitemizdir.
.
Dil, kültür taşıyıcısıdır. Bir milleti diğer milletlerden ayıran "en önemli" unsurdur. Tarih birliği, din birliği önemlidir; ancak milleti bağlayan en önemli unsur dildir.
Çin’den yola çıkan bir Türk, başka hiçbir dil bilmese de Arnavutluk’a kadar sadece Türkçe ile karşılaştığı herkese halini rahatça arz eder. Hayata göz açtığımızda ilk gördüğümüz analarımızdan öğreniriz "anadilimizi". Orta Asya dediğimiz yerde Orhun Abideleri’nde, Divan-ı Lügati’t-Türk’te geçen, "anavatan"ımızda kullandığımız atasözlerimizi, yüzyıllardır söylenen masallarımızı, ninnilerimizi, türkülerimizi genellikle analarımızdan öğreniriz.

Sovyetler Birliği’nde, Bulgaristan’da, Yugoslavya’da, Çin’de isimlerini, dinlerini, kültürlerini değiştirmeleri için zulüm gören soydaşlarımız kimliklerini söyledikleri ortak ninnilerimizle, türkülerimizle; anlattıkları masallarımızla, aktardıkları atasözlerimizle korumayı başardılar.

Her işimizde Türkçe düşünmek ve Türkçe yaşamak temel görevimizdir. Daha eğitimli, daha bilgili olduğumuzu kanıtlamak amacıyla anlaşılmaz olmak kendi kültürümüze ve Türkiye dışındaki Türklere duvar örmektir.

Gerçek aydın, halkın anlamadığını halkın anladığı dille anlatandır.

Türk Dil Bayramımız kutlu olsun, dil bilinciyle kutladığımız nice bayramlarımız olsun.

Hamiyet Su Kopartan ✍️
26.09.2022

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Türk dil bayramı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Türk dil bayramı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TÜRK DİL BAYRAMI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
27.9.2022 20:46:55
' Türkiye Çin’e fındık ithal eder'

Sanırım 'ihraç eder' olacaktı. Saygılarımla.
ayşe1
ayşe1, @ayse1
27.9.2022 16:42:29
Çok güzel değindiğiniz gibi dil; birliktir, kimliktir, kültür öncüsü ve yayıcısıdır.
Kutlarım değerli yazınızı.
Sevgi ve saygılarımla.
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
27.9.2022 12:55:15
Çok anlamlı bir sorunu işlermiş çalışma ancak sorunun tek çözümü var eğitim, eğitim , bir toplum kendi öz dilini başka dillere kurban etmemeli ancak iletişim dili ni de ihmal etmeden geliştirmelidir sizi ve çalışmanızı kutluyorum
Etkili Yorum
levent taner
levent taner, @leventtaner
27.9.2022 12:32:16
"Doktor kelimesini Türkçe dilbilgisi kurallarına uygun bulmayan halkımız halk ağzında k harfini hırıltılı bir şekilde “doktur” haline getirerek düzeltir. Horoz kelimesi bazı yörelerde “horaz” bazı yörelerde “horuz”dur. İmlası yanlış olsa da halk ağzında söylenen şekli ünlü uyumuna göre doğrudur. Halk, büyük ünlü uyumu, küçük ünlü uyumu kurallarını bilmese de irfanı vardır."

"Galat-ı meşhûr, lugat-ı fasîhten evlâdır" sözü de akla gelebilir elbet.

Osmanlı Türkçesi de bizim tarihsel zenginliğimizin bir parçasıdır elbette
Dediğiniz gibi Arapça, Farsça, Türkçe sentezi bağlamında imparatorluk Türkçesidir

Yine, "Dil canlı bir varlıktır ve sürekli etkileşim halindedir. Burada bahsedilen etkileşim değil, sistemli bir dil istilasıdır." derken ne güzel diyorsunuz

Söz gelimi dil inkılabı, siyasi ideolojik yönde zemin kaymasına uğramıştır zamanla, başlangıçtaki maksat aşılıp yozlaşmış bulunmaktadır özleşme, sadeleştirme adı altında

Atatürk "dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmak" derken hakka işaret eder
Ne ki, erken tatbikatın dilimizin gelişimi üzerindeki tehditkar etkisini görür ve Güneş Dil teorisine geçer
Teorinin ortaya koyduğu mana şudur özünde
Madem ki, Türkçe en eski dil, bütün dillerin kaynağı, menbaı, o halde dilimizde tarihten gelen yabancı kelimelerden yüksünmeye de gerek yoktur

Şu kadar ki, sonra gelen arı dil siyasetinin önü alınamadı



Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Gün başarınızı tebrik ederim
Selam ve saygılarımla.
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
27.9.2022 09:25:39
Çok güzel ve hepimiz için örnek alınacak bir yazı.
Güzel Türkçemiz adına göstermiş olduğunuz duyarlılığa teşekkür ederiz.
Sizin de bahsettiğiniz gibi dilimiz özellikle Arapça ve Farsçanın etkisinde çok kalmış. Ama Anadolu insanımız dilini korumayı bilmiş.
Yunus Emre, Karacoğlan, Pir Sultan gibi ozanlarımız arı duru Türkçemizi kullanmışlar. Allah razı olsun.

Bu güzel yazıyı kaleme alan size ve güne getiren seçki kuruluna teşekkür ederiz. Tebrikler.
Selam ve saygılar.
Deryada bir zerre
Deryada bir zerre, @deryada-bir-zerre
27.9.2022 03:01:19
Gerçek aydın, halkın anlamadığını halkın anladığı dille anlatandır.


Bizde ise tam tersi küçümsenir

Ders alınması dileğimle
Kutluyorum kalemi
Hamiyet Su Kopartan
Hamiyet Su Kopartan , @hamiyetsukopartan
27.9.2022 00:03:00
Şiirli deneme yazımı Günün Yazısı olarak belirleyen seçki kuruluna sonsuz teşekkürler...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ