KURBAN, İÇİMİZDEKİ ŞİDDET EĞİLİMİNİ TÖRPÜLER Her gün bir şiddet haberi alıyoruz. Üçüncü sayfa haberi dediğimiz haberler, hepimizin başına gelebilecek türden haberler. Toplumumuzun en temel kurumu, sevgi ve saygıyla kurulması gereken aile kurumu maalesef bazı evlerde can güvenliğini tehdit eden bir yer. Sırf bir dosyayı aldığı için davanın tarafı gibi algılanan avukatlarımızdan, çeşitli bahanelerle öğrencisi veya velisi tarafından darp edilen öğretmenlerimizden, görevi başında saldırıya uğrayan doktorlarımızdan kötü haberler alıyoruz. Ana babasının yıllarca emek verdiği, topluma hizmet eden insanların bir günde ortadan kaldırılması çok acı. Hayallerim, umutlarıma yardı, Cennet kokulu rüyalarım vardı, Şimdi artık hepsi geride kaldı, Ümidimi kestin kurban yerine. “Şiddete hayır” sloganları arttıkça şiddet eğilimi de artıyor sanki. Nefret söylemleri artıyor insanlarda, kin sarıyor etrafı sanki. Tahammülsüzlük almış başını gidiyor. “Yaratılanı severim, Yaratan’dan ötürü” sözünü hiç duymamış, Yunus Emre’yi hiç tanımamışız. “Eline, diline, beline sahip ol.” diyen Hacı Bektaş-ı Veli’yi çok yanlış anlamışız. Çilehanede kırk gün çavdar ekmeğini sirkeye banarak yumuşatıp yemek; aslında insan gönlünü yumuşatmak, Allah ile arasında ne varsa çıkarıp atmak, ruhu arındırmaktır. Marketlerden aldığımız paketli yiyeceklerin bazısında, bilhassa çocuklar için paketlenmiş gıdaların(!) bazısında “Şiddet eğilimi gösterir.” yazar. Benim gibi aldığı ürünün içeriğini merak edip okuyanlar, muhakkak fark etmişlerdir. Tükettiği yiyeceklerden bile şiddete meyledebilir insan. Hepimizin içinde sevgi, şefkat, merhamet, hiddet, şiddet, vahşet duyguları var. Biz hangi duygularımızı beslersek o duygular gelişir. Osmanlı’da “Mizaç İlmi” var. 19. yüzyılda ilim olarak kabul edilen Psikoloji’den yüzyıllar önce Osmanlı mizaç ilmiyle belirliyor kişilerin mesleklerini. Şiddete meyilli gördüklerini kasap yapıyor. Kasaplar keserek, parçalayarak, doğrayarak içindeki o şiddet duygusunu faydalı bir işte kullanmış oluyorlar. Rivayet edilir ki kasaplar yılın altı ayı da bahçıvanlık yapmak zorundadır. Aynı kişiler bu kez bir bahçeye girip yabancı otları temizleyecek, çeşit çeşit çiçek yetiştirecek, uğurböcekleriyle buluşacak, kuş sesleriyle huzura kavuşacak. Amaç; toplum için çok tehlikeli olabilecek insanları, mizaçlarına uygun işlerle topluma faydalı hale getirmek ve hayatı da insanları da dengelemek. Kurban Bayramı yaklaşırken sesler duyulur: “Kurban şiddettir”. Kurban, içimizdeki şiddeti törpülemektir. “Kurban olurum seni Yaratan’a” deriz sevdiklerimize. Kurban, ahde vefa göstergesidir. İbrahim Peygamber’in samimiyeti, İsmail Peygamber’in teslimiyetidir. Samimiyet ve teslimiyettir zaten kulu Allah’a yaklaştıran, kulu kul yapan. Kurban, ibrettir. Ağızsız dilsiz, suçsuz günahsız bir hayvanın can vermesi insana bir işarettir. “Her nefes ölümü tadacaktır”. Önemli olan, ölmeden önce ölmektir. Önemli olan, ölmeden önce insanın içindeki kini, kötülüğü, yalanı kesmesidir. KES/ME Gönülden gönle söz kes de Başkasının sözünü kesme! Yalanı, riyayı, iftirayı içinden kes de İşine gelmeyeni gıybetle *kesme! Kurbanla beraber masivayı kes de Allah’la muhabbeti kesme! Kurbanı Allah için kes de Allah’ı kurban kesme! Kurban Bayramımız mübarek olsun. *Kesmek halk arasında dedikodu yapıp kötülemek anlamına gelir. Hamiyet Su Kopartan ✍ 08.07.2022 |