"günlerini düşler krallığında geçirmeyenler, günlerin kölesi olur." halil cibran
Hamiyet Su Kopartan
Hamiyet Su Kopartan

HİSSETME SANATI

Yorum

HİSSETME SANATI

( 1 kişi )

2

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

113

Okunma

HİSSETME SANATI

HİSSETME SANATI

Hava durumu uzmanlarına göre bir yöredeki sıcaklık -8 °C olabilir; fakat o yörede yaşayan herkesin hissettiği sıcaklık aynı değildir; çünkü hissedilen sıcaklık yaşa, yaşanmışlığa, metabolizmaya, kan değerlerine göre değişiklik gösterir.

Karın yağdığı herkesçe aşikârdır. Sonrasında ayaza çekmesi, don tehlikesi herkesçe aşikardır; buna rağmen herkesin üşüme eşiği farklıdır. Herkesin hissettiği sıcaklık farklıdır. Çok üşüyen biri için hissettiği sıcaklık daha düşük olacaktır.

Aslında işin sırrı ve özü “hissetmek”tir. Kainatı, yaratılışı, ekolojik dengeyi, tabiat olaylarını, kendimizi hissetme, anlama, yorumlama çabasıdır sanat.

Oymacılık, kakmacılık, resim, heykel, ebru tabiatın taklidi; sanatkârın tahtaya, mermere, kağıda, duvara, suya hislerini işlemesidir. Tiyatro insanın insanı taklidi, sanatkârın hislerini insana hissettirmesidir.

Yüzyıllar boyunca tüm kültürlerde sanatın tanımı yapılmıştır, yapılacaktır da. Bence her şeyin olduğu gibi sanatın da sırrı ve özü hissetmektir.

Pembe bulut çizen bir çocuğa “Bak, gökyüzünde hiç pembe bulut var mı?” diyen annebaba veya öğretmen çocuğa ve çocuğun hayal gücüne sınır çekse de evet, var pembe bulutlar. Mevsim geçişlerinde, akşamüstü nadir de olsa var. Herkes görmüyor, hissetmiyor olabilir; ama evet, nadir de olsa var. Hem yoksa bile çocuğun pembe bulut çizmesinin ne sakıncası var? “Amanın mor koyun meler gider” türküsüne kimsenin itiraz ettiği yok. Söğüt dalına yuva yapan mandanın yavrusunu kapan sineğe kimsenin itirazı yok, hatta eğlenceli bile buluyoruz.
İnsanların hayaline, hislerine sınır çizmek; gelişimini geciktirmek olabilir.

Resme yeteneği olan bir kişi, hayatı çizerek yorumlayacaktır. Hoşuna giden renkleri tuvaline alıp hoşuna gitmeyenleri almayacak, hayatı anladığı ve hissettiği renklerle renklendirecektir.

Şiirde, öyküde, romanda, vs. istediği kelimeleri alıp istemediği kelimeleri atacaktır. Sanatkâr gerçek dünyadan uzaklaşır bazen, gerçek dünyanın sahtekâr, yalancı, menfaatçi ilişkilerinden sıkılıp kendine özgü bir dünya kurar. Bu dünyada, kendine kurduğu kendi dünyasında, özgür ve özgündür.

Animasyonları, çizgi filmleri, masalları neden hâlâ seviyoruz? Orada da çatışmalar, iyiler ve kötüler var; fakat gidilmesi imkânsız yerlerde geziyor, tanıması imkânsız kahramanlarla tanışıyor, yaşanması imkânsız olaylar içinde buluyoruz kendimizi. İmkânsızın sınırlarını zorluyoruz.

İyilerin başına gelen üzücü olaylara üzülüyoruz. Ekran başından kahramanımıza tüyolar veriyoruz kendimizi maceraya kaptırınca. Sonunda kahramanımız kazanınca mutlu oluyoruz.

Biliyoruz ki “İyiler hep kazanır”. Hayatta değilse bile eserimizde kazandırıyoruz. Belki tutamadığımız yılları, yönlendiremediğimiz hayatımızı eserimizde yeniden kuruyoruz, kim bilir?

Hamiyet Su Kopartan ✍️

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Hissetme sanatı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hissetme sanatı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HİSSETME SANATI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
12.4.2025 09:25:37
5 puan verdi
Uzun aralarla ve hissettiren muhteşem yazılara imza atıyorsunuz.İlham oluyorsunuz adeta yazan kalemlere..Hissetmek ve hissettirmek ; yaşamın farkına varmak ne güzel.Kalın sağlıcakla.
turgaykurtulus
turgaykurtulus, @turgaykurtulus
26.2.2025 22:34:28
Sanatı ve hissiyatı bu kadar güzel anlatan bir yazıyı okumak büyük bir keyifti. Gerçekten de sanat, hissetmek ve hissettirmek üzerine kurulu bir dünya. İnsan ruhunun özgürlüğe en çok yaklaştığı yer belki de sanatın kollarında var olabiliyor. Pembe bulutları, mor koyunları hayal eden o çocukların hayallerini büyütmesine izin vermek, dünyayı daha renkli kılmak değil midir zaten? Emeğinize sağlık, harika bir yazıydı!
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ