Çocukken bayram kıyafetlerimizi annem diker; saçımıza kolalı kurdele takardı.

İlkokulda öğretmenimiz bizi programa hazırlardı. Korodaydım. Nevşehir’e özgü üç etek giyerdik. Siyah zemin üzerine el işi işlemeli. Altın formunda süsleri olan fes takardık. Nevşehir (Ürgüp) türküleri söylerdik.

Ortaokulda bandodaydım. Geçit töreni yapacağımız, oyunlarımızı sergileyeceğimiz için çok heyecanlanırdım. Bazen yağmur yağardı, o kadar emeğin boşa gittiğini düşünürdüm. Ertesi sene yağmur yağmasın diye dua ederdim. Programda da çok heyecanlanırdım.

23 Nisan benim için bir başkaydı.
Aradan yıllar geçmesine rağmen her 23 Nisan’da hâlâ çocukluğumdaki gibi heyecanlanırım. Hâlâ en sevdiğim bayramdır 23 Nisan.

23 Nisan, meğer sıradan bir bayram değilmiş.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, cumhuriyet demekmiş. Hürriyet demekmiş. Eşitlik demekmiş. Adalet demekmiş.

"Hasta Adam" denilen devletin, bitmesi tükenmesi beklenen bir milletin küllerinden yeniden doğması demekmiş.

Atatürk’ün binbir beladan kurtardığı güzel vatanımızı çocuklara emanet ettiğinin bayramıymış. Sadece Türk çocuklarına da değil, dünyadaki tüm çocuklara.

Atatürk, "Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir.” sözüyle sadece çocukları değil, bence Türkiye Cumhuriyetini de kastetmiş olabilir.

Cumhuriyetimizin 102. yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız tüm çocuklarımıza ve aziz Türk milletine kutlu olsun.

Hamiyet Su Kopartan ✍
#iyikivarsınedebiyat #edebiyathayattarzıdır
#23NisanUlusalEgemenlikveÇocukBayramı