13
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1188
Okunma

eyyy benim kin öfke ve nefret batağına batmış
acılara gark olmuş memleketim
ağlamaktan kan revan gözlerin
gözyaşların hiç dinmeyecek mi senin
ne göğün mavi ne dalın yeşil ne de toprağındaki başak sarı
dağlarında kanlı kardelenlerin toprağa düşmüş başı
cümlemiz, yollarında yaban / cı
kara toprak ahval etti halini / dedi boğuluyorum kanla
azrailim dedi yüklemeyin bana vebali
varın gidin babalanan/ lara sorun bu hali
bu ahvalden azade sanmasınlar kendilerini
sahte dünyaya secde edenlere söyleyin tembihlerimi
elbette ki dört kolluda hepsinin var nasipleri
biliniz efendiler beyler
size doğacak gün, doğmayacak onlara bir defa daha
nabızda artık sükût vurmakta
kınaları kurumadan daha, ana kuzuları düştüler toprağa
bitmeyecek bir iğretilik yerleşti hayata
zaman koptu dibinden düğüm tutmaz ebedi
sarmaya başladılar uçsuz keder çilesini
rüzgâr ne yandan eserse essin nafile
çıkmaz ölüm kokusu sardı evleri
sevgisi çalınmış hayata yürürken, dünün payıyla büyüyecek bebeler
bozulmayan vadeye konulmuş hasreti bilmeden
hergün tazelenen akşamın koyu gölgeleri
gözlerindeki ilah/ı baba uçurtması bekleyecekler...
Hâdiye Kaptan