4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1590
Okunma
çöp tenekesi kokar,
sabah bazen kömürlü elleriyle çay demler, Müslüm açar.
sabahın yedisidir
sakalları kesti mi insana benzer,
arada Ahmet Aslan’dan geberiyorumu dinler.
hava soğuk oldu mu, birkaç montu üst üste giyer de;
sorma garibanlık zordur.
şayet mutluluk nedir? üç yaşındaki ufaklığı kucaklarken,
sonra diyorum, sonra ne olacak?
bana mutluluktan bahsetmesin canlılar
kahrına aşinayım da,
kalırsam biraz.
Okunan kitaplarda ütopik olmasa bile, güzeldir insan.
Antropoloji güzeldir, hâlâ mercimek çorbası ve güveç,
ekmekle yıkanmış gibi silerken tabakları,
kibrit gibi kalıncaya kadar
bana kederden, o güzel sesinden
kalmayıncaya kadar çocuklar baruta tav;
oku.
sana okuma yazma öğretenin cennetine imrenirim
oğlumun adını nazım koyacağım dedim, trajedi başladı
kız sevmem dedi nazımı
biz, bizden ötede olanı yok saymadık da,
namussuzu sevemedik, dedim.
olsun nazımı sevmem dedi kız,
bizim nazım beni her gördüğünde sigarasından bir dal uzatıp
acı çayını içtik adem babanın
sen seversin hikmetli adamları
eliyle kanun büyütenleri
ellerinden geçiyorum, toprağına aşinayım
sonra kentler, sesler gibi diyorum da biraz
sana da demiştim seni üzecekler
kalmayacak o güzel kitaplardaki insan da, logos da
ağlarsan antropoloji de kalmaz
burası Kızılay’ın göbeği
gözlerin ne güzel senin diyorum
bana şiirler okuyorsun sanki,
üzülsün kahır, üzüm, ah üzüm
ah cennetin, gözlerin, eşek gözlerin
gözlerinin hayrına ahvaline sahip çık
sen giderken bir kuzu
bileklerinden kırıyorlar hayatın
-ahanda geberiyorum.
5.0
100% (3)