Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Bayramönü

Yorum

Tırtar / Bayramönü

( 6 kişi )

8

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

1963

Okunma

Tırtar / Bayramönü

Tırtar / Bayramönü

önce sevinçli bir telaş başlardı
kahve oturaklarında, köy odasında,
tarla yollarında, çeşme başlarında
“bir ay kaldı”,
“iki hafta kaldı”,
“on gün kaldı bayrama”

“ anam bizikinner gelece(ği)miş bu bayramda!”
Allah gavışdırsın”
“ölmeyip dee sağ olana her gün bayram

“-emmim bana en acarından papba getirivicek”
“-Allah bi bizikinneri deği(ı),
ümmet-i müslümmanı
yatda-yabandakınnarı
sılaya dönmeyi
anaya, bobaya gavışdırmayı nasip etsin”
“amin..”
“amin”
“gazasız-belasız i(n)şallah..”

“-bobanne seni bek öğsedim” deye
nekdip yazmış yavrım
“görseniz bi(r) donuz, bi(r) donuz
höyle gadın Alla(hı”m her şeyleri biliyoru
böyümüş de güçcülmüş gıı!
sanı(r)sınız dilinden bal damlayoru
ta öyle
torun olduğu uçu(n) mu bilemecen
emme ötekinner de torun
uzakda olunşa mı dersiniz bilmen valla!
boynuma sarılıvırı
öpüvürü, dedesini bile
ilanı deliğinden çıka(r)tdırı ta öyle gavır!”
..
“evlat dalımış da
torun balımış deller ya
yalan file(n) deği(l) valla
öyle böyle değil anam,
benim evladım işde ya? bobası mosulamazın öğnde gedeni
herkeş bilip duru(r) anası bildiğin
Garamemetli garadamak
has öz öp-öz gız gardaşımın gızı
ay bacım valla
kime çekdi bilmen


yavrıımm! bek gadındır..
hakkaşlı dığan çöre(ği)ni de bek sever
bekmeze banar-banar
“bobannee” deyelek
bi(r) de gatmer edivireyin deyon
ha elimde mi galacak
ölmez de o ğünnere
çıkacak olsusak,
Allahtan bişiy mani olmadıktan keyri
ahdım mar höyle
her bi(r)şeyciklerden edivicen
burdakınnar ha! eyi kötü olu(r)-ğeder de
böğün olmazsa yarın
emme o bi(r) başga valla”


bir-kaç gün okullar tatil olacaksa
köyde düğün ya da bayram olacağında
cumartesi akşamına doğru;
Tuzla taşlarında
ya da Eriklerin altında oturmuş bekler olurdu
köye gelecekleri, yeni yetmeler
Cıngıdık Koyağının çıkışını gözlerler

Senirkent’ten, Yalvaç’a
öğleden önce gider,
iner Kaşıkara altında
ova yolundan gelir
bizim köye gelenler

çalışmaz pazartesiler
diğer günler her öğleden sonra
Senirkent’e
genellikle tehirli
geri döner
"Sengetli Körkamilin Manolya"
kimi kapalı, kimi tomafil derdi
manolya bana
bu araçların genel adı gibi gelirdi










okullar birkaç gün tatil olacaksa
akşama doğru
Hacallar harmanında
Osman Çavışların eriklerin dibinde;

Gövcelli Köprüsünde
“manolya”dan inenleri,
bekler olurdu köyün yeniyetmeleri
kiminin arkadaşı gelecektir,
kiminin abisi

Gövcelli bir çiftlik köyü
dağın dibinde, on, onbeş-yirmi hane
Müslüğün Şaban o köyde
Başaranların motur şöferiydi,



































tırmanıp, dik bir yamacı
helik taşlar toplardık
geçerken; keçi yolu bir bayırı
taş atardık, Analıkızlı’ya
recmeder gibi taşlardık
yapayalnız bir taş,
uçurumun dibinde
dere kenarında

yıllar yılı ağlamaklı, yalnız,
hep kendi başına
hüznüne ortak olamazdınız,
diyemezdiniz taş ne de olsa
yıllar yılı, o ıssız derede bir başına
bebeğini sırtına sarınmış bir ana,

tepeye arkası dönük,
belden aşağısı yere gömülük
utancından yüzünü saklıyor belki de
kimi “-elinin hamırıynan,
çocun altını temizlemiş de
Allah da onu daş etmiş”
vesaire, ve saire

kimi “-tavığa hamır atmış”
ekmek ufağını yere dökelek yemiş”
kimine göre de falancanın
“-evini yarmış”
tepedeki yolculara arkası dönük,
sırtı bebekli ana gencecik
mahçup, küskün, kızgın öfkeli belki de
üzerimize düşen cezalarını verirdik,

taşlarımızın onlara ulaşma şansı olmasa bile;
var gücümüzle fırlattığımız taşlar
bazılarımız da taşlar onlara ulaşmasın diye
içimizden dua ederdik
ama taşlamak mecburiyetindeydik sanki

birileri için bu bir “erkeklik” imtihanı idi..





aklı sıra herkes kendince
talkınını veriyordu,
kendinden küçüklere
“hamur kutsaldır”,
“pisliğe bulaştırılmaz”,
“tavuğa atılmaz”
öğütülmeden tavuğa yem de
un olunca,
“-Allah taş eder” niye?

hırsızlık edersen böyle
sende taşlanırsın dediler de
hiç kimse; “açmıydı, açıkmıydı”
demedi hiç kimse,
hiç kimse
kimden çaldı
ne çaldı;
neden çaldı
anlatmazdı

































bir bayram öncesi tırmanırken dik yokuşu
Hacıbey "-vahtın berinde
cingen garısı çocu(ğu)nu
patişa(hı)n o(ğ)luyunan değişdirmiş

tabi gün gelmiş çocuklar böyümüş
cingenin çoparı ilim-irfan derimiş,
memleket meselelerinden
küffara cenk etmekden ba(h)sederimiş
patişah(ı)n o(ğ)lu avda
söğütlere bakar, bakar da
"-len boba bu söğütlerden ne ğözel
sepet olur." derimiş
bobası patişaha
faydası yok her şey eninde-sonunda
aslına çeker." imiş

“-de! onun uçun çocuklar,
asalet her bi şeyden önce gelir
siz siz olun aslınızdan
asaletinizden vazgeçmen
aslını inkar eden haramzadedir ."

“-“gatranı gaynatsan olur mu şeker
cinsini ..ktimin cinsine çeker” derler”
onun uçu, her attığınız adımda
atalarınızı, sülalenizi gösderdiğinizi
unutman aman ha!
!!
arpa eken, buyday bişmez!
çünkü; akibeti gişi aslını belli eder”
………
“-söz temsili sizin akrennerinize bakıyon
hepiciğinizi tenzih ederin
tabi hiş birinizi gastedmeyon
sapan daşıynan guş avlayannarı mı ararsın,
yanından geşdiği ağacın dalını budayannarı mı
yolda belde kedi-köpeg daşlayannarı mı
tehnede gonu-gonşunun
tavığına, camına, çatısına daş atannarı mı
helbet sizin gibi ta(h)sıllı,
okumuş birine demeyon
neyye derseniz; asil insan ötekinnerden farklıdır..
bi ğün bile orta mekdebe getmiş adamınan
orta mekdebin öğünden geşmemiş adam arasında bile
muazzam fark vardır
neye dersen;
cahalet iyi değildir..”

da! köpeğe demişler ki
“-günde kaş gişiye daşlanısın”
o kesdirmeden bi cuvap vermiş
ne demiş?”
..?
..!!
“-ne ğadar ‘gırık dölü ’ varısa o ğadak”
onun uçu asalet gibisi bulunmaz, o ğadak
asil adam köpek daşlamaz
gonu gonşunun camını gırmaz”

“asalet bi altınıdı pul oldu,
türlü çeşit insanlara çul oldu
mala tamah edince insanoğlu
kimi pula, kimi kula kul oldu”

başımız önümüzde suskun;
anlatılan efsaneleri dinlerdik,
hatalarımızı, tekrar tekrar gözden geçirirdik,
tavık daşlamadığımıza,
sapan daşıynan guş avlamadığımıza,
ellerin tuğlasına daş atmadığımıza
şükretdik..
çoktan,
çaktırmadan atıldı, elde sürüklenen odunlar,
ve Analı-kızlı’ya atılmak için
toplanan taşlar
sanki hiç biriktirmedik..

bazılarının aldırdığı da yoktu aslında
bazıları bu sıkıntılardan kurtulma
Yazılı Çeşmeye ilk varma telaşında
her birimiz buz gibi soğuk sudan
kana, kana içerdik,

ıslanırdı iskarpinimiz,
elbiselerimiz,
saçlarımız, ellerimiz
yüzümüzü silerdik
ıslanırdı yenimiz..

üç-beş mezar taşına
korkuyla karışık dua ederdik
böylece,
Hasan Çeşmeden sulanan,
Dıngıdığın sulak bağından
hırsızlıkları
hınzırlıkları pas geçerdik,

kimileri Cıngıdık Koyağında dökülür kalırdı
kimimiz hızlı yürür
Löpelide arkamıza bakmadan
kimilerimiz koşar köye girerdik
evlerine ulaşırdı
herkes kendi yolundan
“-mücüde” edilirdik
“sefalar getitirirdik”
hoş gelirdik
hoş bulurduk
hoş olurduk























DİPNOTLAR
acar : yeni, kaliteli, üstün, herkesçe beğenilen tercih edilen, yakışmış, yakışıklı beğenilen
karadamak: ters bakışlı, yüzü gülmez, ağzından incitmeyecek bir laf çıkmaz, soğuk, kırıcı, itici, muhabbet bilmez
tehirli: bilinenden çok sonra , gecikmeli, ertelenmiş rötarlı,
eski, ibtidai, kamyon-minibüs benzeri bir araçtı
tomafil: otmobil
yeniyetme: 10-15 yaş arası gençler
Gökçeali
traktör
helik: el yarısı büyüklüğünde duvar yapılırken büyük taşların duruşunu ayarlamak için sıkıştırmaya, sıva yapılırken boşlukları doldurmaya yarar taşlar
keçiyolu :patika, çılga
Analıkızlı: Yazılıdere’nin aşağılarında, arkasına bebeğini almış kadın görünümlü kaya
ev yarmak : hırsızlık için birinin evine girmek
haramzade: haram çocuğu, piç, gayrimeşru ilişkiden doğan, zina tohuru
sülale: aile, soy
akibet: eninde sonunda
tenzih etmek : ayrı turmak, onu katmamak, suç ve noksanlıkları sayılanlardan saymamak
kırık: gayri meşru aşık, evlilik dışı ilişki,
kırık dölü:gayri meşru çocuk



burası daha yolun yarısı, dik yokuş bu noktaya ulaşmak için..

Tekkeden Yüzden, Gövcelli Köprüsü
Fotoğraf için Sn Nuri Öztürk’e teşekkürler

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (6)

5.0

100% (6)

Tırtar / bayramönü Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / bayramönü şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Bayramönü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
glenay
glenay, @glenay
16.2.2016 23:15:44
Yine olduğunca güzel bir anlatım.
Gerçek yani, diliyle, yaşananları, özlemleriyle..

tebrikler kardeşim,

selamlarımla..

glenay
glenay, @glenay
16.2.2016 23:11:55
Yine olduğunca güzel bir anlatım.
Gerçek yani, diliyle, yaşananları, özlemleriyle..

tebrikler kardeşim,

selamlarımla..

Etkili Yorum
sevim güler
sevim güler , @sevimguler
16.2.2016 23:00:04
5 puan verdi
ıslanırdı iskarpinimiz,
elbiselerimiz,
saçlarımız, ellerimiz
yüzümüzü silerdik
ıslanırdı yenimiz..

üç-beş mezar taşına
korkuyla karışık dua ederdik
böylece,
Hasan Çeşmeden sulanan,
Dıngıdığın sulak bağından
hırsızlıkları
hınzırlıkları pas geçerdik,

kimileri Cıngıdık Koyağında dökülür kalırdı
kimimiz hızlı yürür
Löpelide arkamıza bakmadan
kimilerimiz koşar köye girerdik
evlerine ulaşırdı
herkes kendi yolundan
“-mücüde” edilirdik
“sefalar getitirirdik”
hoş gelirdik
hoş bulurduk
hoş olurduk ........ Ne güzeldi dizeler kutlarım değerli şairim kaleminiz hep yazsın saygılarımla
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
16.2.2016 22:33:33
5 puan verdi
Köy yaşamının tadı ne güzel anlatılmış usta eyvallah
Kalemin susmasın
______________________________Selamlar
Etkili Yorum
VAZO
VAZO, @vazo
16.2.2016 20:12:23
5 puan verdi
“-de! onun uçun çocuklar,
asalet her bi şeyden önce gelir
siz siz olun aslınızdan
asaletinizden vazgeçmen
aslını inkar eden haramzadedir ."

//Asil azmaz, bal kokmaz.// diye bir atasözümüz vardır.
İyi bir aileden gelen kimse, ne kadar tahrik edilirse edilsin,
ailesinden aldığı terbiyeyi bozmaz.Yani asil insandan,kolay
kolay problem çıkmaz. Çıkan problemleri de, adil ve ağırbaşlılıkla
çözerler.Yıkıcı değil, yapıcı olurlar.Asalet insanın var oluşunda
ya vardır ya yoktur.! "Sonradan görme,gavurdan dönme" hesabı
parayla olursa iğreti durur ve belli olur.Ne güzel dile getirmişsiniz
yöresel dille yaşam gerçeğini.Tebriklerimle.Saygıyla.
Etkili Yorum
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
16.2.2016 19:47:54
5 puan verdi
padişah ve çingene çocuklarının değişim meseli güzeldi üstadım.
ah o yıllar okumak bu kadar zahmetliydi ama kıymetliydi.
şimdi okuyanın yüzüne bakan yok artık kıymet parada....
analı kızlı hikayeside çok çok güzeldi..uydur uydur taşla
saygılarımla
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli., @ibrahimcelikli-
16.2.2016 19:02:09
Resim hakkında

fondaki bozkır Düzkır olup Isparta Afyon arasında kalmaktadır.

beyaz "bahçe ev"inin önünden geçen yol Yalvaç-Senirkent Yoludur..
Rahmetli Süleyman Demirel şapkasını alıp gittikten sonra (1982) yapıldığı için "paşayolu" dedik..
orada inip 3-4 Km yürüyerek Gökçeali / Gövcelli köyüne gelip tevatür olmasın adım boyumuzdan yüksek adımlar atarak tırmanmak zorunda idik..

ilk defa köyden çıkmış 10 yaşında bir yörük çocuğu
yol boyunca büyük abilere yetişmekten başka telaşlarımızda vardı
geç kalmayı göze alamazdık,
yanlarında olup yarenliklerine de şahit olmak işimize gelmezdi..

yan yatmış bir kaç mezar taşı, yatır olarak tanıtılır ve
olmadık hikayeler anlatılırdı..

İbrahim Çelikli. tarafından 2/16/2016 7:07:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
kürşad çerçen
kürşad çerçen, @kursadcercen
16.2.2016 18:54:49
Harikaydı hocam nadide dizeler bir birini kovalamış..

Ekstra eklemeleriniz harika olmuş hocam bunlar Halk Bilimine büyük katkı yapıyor saklanıp kayıt altına alınmalı.

kürşad çerçen tarafından 2/16/2016 8:25:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL