renkler ve gölgeler uğulduyor
içime sızıyor güneşin uçuk kızıllığı
çatlatıyor damarlarımı
bir ateş kütlesi ki
cayır cayır yanıyor hücrelerim


üzerimde yakıcı bir esinti
nar-u cehennemden hayaller














koca bir coğrafya üzerine serpilmiş
kor kömürden har almış, fokur fokur kaynamakta
gökyüzüne doğru dal budak salmış
bulutları tutuşturacak neredeyse kıp kızıl güneş


birer kanat takmış sanki iniyor ateşten şuleler
hayallerimin içine asude güzellikler













gözbebeğimin ortasında ki parıltı kadar küçük
sıcak ve çıplak bir kızıllık
gökyüzünde bir fosfor alevi halinde
arz küresi içine sığacak kadar büyük
ilahi sırlarla dolu ürperişlerle bezenmiş ruhum


sonsuzluğun daha birinci merhalesinde
hayallerimin soluğu kesiliyor












bir fanusun içine hapsedilmiş güneş
müstesnalara açılan bir sır halvetine girmiş
gittikçe derinleşen gizli cereyanlara duçar
küçülen ulu kainatın bir kıymığında
semanın kızıl kızıl yanışı


birbirini anlayan iki dost gibi
hayallerime akıyor gizli bir aşkın sıcaklığı












bir kızıla minnet duyacak kadar pür neşe içindeyim
zincirini sürüyüp gezen divane bir deliyim
perişan aklımı başımdan alıp gitmiş, yağmaya vermiş
sahralarında tek başına dolaşıyorum çılgınlık derecesinde
kalbimin çığlıklarını duyar gibiyim


gözlerim kapalı pür dikkat dinliyorum
hayallerime çağıldayan güneşin ezgilerini





*




çöl meltemlerinin yanık nağmelerine sinmiş
ışıklar yas tutar gibi laleler ağlar gibi
nemli gözlerimde bir dostun son görüntüleri
ruhumda gamlardan bir nebze hüzün
vedalar müzayedesinden satın alıyorum ayrılığı
güneşin batışını yüreğime nakşediyorum


ilhamlardan kalkan her coşkuyla bir selam gönderiyorum
hayallerimin öte memleketlerine





REDFER