6
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1742
Okunma
duydukları bir hayli üzmüştü aslında küçük kızı
yanaklarında ki çiller ıslanmıştı ağlarken
kırmızı kırmızı kirazlar
al yanaklı elmalar
eşki erikler
çilekler
yiyemiyecekti bu sene
kuraklık olunca
yağmur yağmaz
yağmur yağmayınca dereler akmaz
kırlarda çiçekler açmaz
güller mis gibi kokmazmış
ağlamıştı konuşulanları duyunca
ne olduğunu bilmese de
kuraklık nasıl bir canavarsa artık
çok korkmuştu yine de
ne yapacaklardı şimdi
kara kara düşünüp üzülmüştü
ya köylerini hiç terk etmezse
bu canavar
henüz çok küçük bir çocuktu
nasıl büyürdü yemeden
kara dutlar
çeri domatesler
salkım salkım üzümlerden
ama şimdi umut doluydu yüreği
yağmur duasına çıkılacak
demişti muhtar emmisi
adı gibi emindi
yağmur yağacak ve canavar suda boğulacaktı
ninesi öyle demişti
ve
devam etmişti
bak yavrum bizleri yaratan
çok cömerttir
Rahman’dır
Rahim’dir
bizim onca günahımıza rağmen
yine de verir
hep verir
biz sıkarız avucumuzda kıyamayız vermeye
o acır bize merhamet eder yine verir
bunca cimriliğimize
onca kinimize arsızlığımıza rağmen
akıttığımız kanlara
kıydığımız onca canlara rağmen
yine verir yine verir
şemsiyesini de aldı eline
düştü yola
sarı saçlı maviş gözlü
küçük kız
kocaman amcalar
teyzeler
dedeler ve nineler arasında
kalabalıkta görünmüyordu bile
kelebek gibi nazenin bedeni
mor çiçekli kırmızı kadife eteğiyle
tek o küçük kızdı
şemsiyesiyle gelen
umut yüreğini koskocaman bir bulut gibi kaplamıştı
küt küt atıyordu kalbi sevinçten
ne nefrete ne kine
kötülük adına hiç bir şeye
yer yoktu yüreğinde
inerlerken dağlardan yaylaya
sağanak sağanak başladı yağmur
adeta
bardaktan boşanırcasına
yağ yağ yağmur
teknede hamur
ver Allah’ım ver
sulu sulu yağmur
küçük kızın sesi çınladı yaylada ovada
gökyüzüne kaldırıp başını
gülümsedi minicik ağzıyla
kocaman
yağmur suları yuttu doyasıya
kimbilir belki de
o gün ve her zaman
sevinçten ağlıyor bulutlar
masum küçük kızların hatırına
5.0
100% (11)