1
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1281
Okunma

bu aralar
renkli taraflarımı sandığa kaldırdım
sana hep siyah yanımla sesleniyorum
şeytan işiyor beyaz düşlerime.
sahipsiz
terkedilmiş bir konağın perili düşüyüm ben
geceleri çakmak çakmak gözlerle
tüllerin arasından bakıyorum dünyaya
en çok
korkunun kol gezdiği kaldırımlara vuran yanındayım
bir beni bir seni anımsatıyor her düşen gölge
dudaklarımda sinsi bir gülümseme
ayağı burkulan bir gölgeye gülümsüyor sanki
yalnızlığı içmek alışkanlık oldu
vezgeçemeyişlerime.
duydum ki
bana bakan kahve gözlerin yeni bir gülüşe yıkanmış
bu yüzden ben çıkmıyormuşum yüreğinde
hem falcılar hem ben şaşkınlığı atlatma telaşında
olsun
bu ilk unutulmuşluğum değil nasılsa
sabır benim ikinci adım
çatlasam çatlardım çoktan biliyorsun
ama nasıl olsa sevenlere bu hayat zaten hep boktan.
çapkınca akarken başka gözlerin ferine
yıkıp geçtiğin yanlarım yosun bağlıyor
ben istemezmiydim sanıyorsun
elanın yeşilini sermeyi önüne
sis bağlayan göğümden sürekli düşen yalnızlık
mavimi kapattıkça
gönlüm her geçen gün yasa bürünüyor
o yüzden sana siyah yanımla sesleniyorum işte.
Lavinia