7
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1599
Okunma

Beşiklerde ninnisiz büyüdü
Kelimelerde kayboldu
Beklide
Verilmemiş sözlerde
İsmi her dilde farklıydı
Birçok bedeni esir eden bedensiz
Kimi mor salkımlı sokaklarda
Kimi de selvi ağaçlarının altında
Etti yemini
Bakarken sevdiğinin gözlerine
Günü geldiğinde kör bakacağını bilmeden
Bir papatyaydı
Güneşle şımaran
Her yeri sarı beyaza çeviren
Ayazlarda kalacağını
Bir sevgiliye taç olacağını
Fallara kurban gideceğini
Hiç bilmeden
İlk evre tamamlandığında
Ağır aksak bir kanı olurdu
Gelmelerden uzak
Hep gitmeleri düşleyen
Bir taraf ihanetle olurken dost
Diğeri hüzne açardı yüreğini
İlk kez tanışırdı
Gözünden akan ılık damlalar ile
İlkbaharı yazı bırakmıştı ardında
Sararan yapraklar
Çıplak kalan dallar
İçine batıyordu acımasızca
Hiç bilmediği bir duygu daha
Acı
Parmağını kestiğinde acıdığından çok farklı
Henüz hayatın solmasına alışmadan
Beyaz bir örtü örtüverdi hayallerini
Gelini andıran tertemiz ve saf
Bir mutluluk kırıntısı kıpırdadı içinde
Yavaş yavaş yandığını hissediyordu
Etrafında bir kor parçası yokken
Anladı ki
O masum saf temiz beyaz
İçten içe yakıyordu ayazı ile
Bir hüsran bulutu üzerinde
Ve
Ardına atılan son bir bakış
Beyaz örtünün altında
Ebedi uykuya dalmadan ….
5.0
100% (12)