5
Yorum
22
Beğeni
4,9
Puan
2015
Okunma

Yıkılacak köprümüz kalmamıştı,
Türkülerimizle kavuşuyorduk artık beklediklerimize
Yaşlı geceler kalmıştı
Bir de anlatamadıklarımız karanlığına gözyaşının
Bekledik, düşünceler döktük köküne umudun
Sarılacak kollarımız kırılmıştı
Sakladığımız gülüşlerle kavuşuyorduk artık kendimize.
Uzanırdı dilimize kupkuru susuşlar
Kırılırdı ağzımızda cümleler,
Ağlardık, yağmuru dilerken çığlığımıza
Ateş vardı, kor vardı, har vardı
Dayanılmaz haram acılar vardı
Göreceğimiz bir hayal de kalmamıştı
Uyuyarak kavuşurduk uzağımızdaki isyana.
Yorgun bir atın toynaklarında güneşin kanı
Acımasız toprakların günahını sürünmüş
Bize koşmuş, bize varmış, bize yokmuş
Yolcusunu intihara sürüklemiş dört nala öfke
Kusacağımız öfkemiz kalmamıştı
Atı ölümle, toprağı insanla süsledik
Ağlaya ağlaya, yana yana.
Nedim KARDAŞ
5.0
94% (15)
4.0
6% (1)