aşk bir eylem
yaşananlar trajedi
düşlerimiz devrimdir Keje

..

Seyduna
sakallarında ay ışığı
gece deminde oynaşan zemheriyle hasrettir Şahrud’a

Midyad’lı kızlar geçer
Amed surlarının tarihe asılmış aşklarından
nemrut taş kesilir ağıt yakan anaların dil ağrısında

Mem u zin Cizre’li bir sevdalının
o Karadeniz dalgalı gözlerinden taşarda
yinede hüsran, dilinde sürçer yalnızlığın..

oy krizantem saçlım
ülkem kokan bacım, sevdalım, delalım

güzel olanı
marifetli bir gönülle çizmektir aşk

yinede

nedendir bu ölü resimlere teğet geçen gözler
ki senin baktığın dört dinin kitabıyla bağlıyım umuda

hasretler demleyen
göğüsleri çapraz hüzün eşkıyalar
yıldızlardan çekerken ömrün ışıklarını
yol üstü bir lokanta da bayat çayına bakan kimsesiz
neden düşlerin o yırtılmış yerlerine yamalar susları..

ben seni
ağacın dalı yırtılınca çıkan kokusuna benzetirim
benzetirken düşünürüm ayak atışlarındaki hışırtıyı

parmaklarım dokunur soluğunla çıkan puslu buhara
tırnaklarım geçer sevmelerle ıslattığın ağlamalara

yinede

nedendir herkesin kırıkları hep kendilerini yaralar
usanırım dramatik kaygıların ruhları ezmesinden
bir kıymık gibi batar dertler duygularıma, acır etim
sancılarıma sürdüğüm gülüşlerinle azalır ağrılarım

bir sürekli yalanmıdır hayat
öyküsü küflenmiş yaşamlar kurtarılabilir mi
dağınık fotoğraflar
çekmecede yan yana gelebilir mi.?


ben ispatlayamadığım bir intiharım sana
yaşanan onca sarsıntılar, haksızlıklar içinde
sana olanakları az bir düşle sevdalıyım o kadar

görmediğin yerlerde
bilmediğin dostlarından selam getirdim
uzaklarda sınırları olmayan bir düş ülkesi
çoğunlukla da hudutları tutulmuş hayaller var

biz olunca aşkın o doğaçlama güzelliği
ozanların yasak ezgileriyle söyleriz,

-bahara adanmış yasadışı sevinçlerimiz var..!



Bülent Aslan