2
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
2421
Okunma

herkesin kendinden öte
bir kendi olmadığı içindir
ütopik mahzenlerine kapanmaları
..
bir sessizliktir
uykulu haliyle yalnızlık zamanı bilgeliği
kapılar örtük,
tesettürlü dışarıda
dramatik ihtimaller bekleşir sırasını
alnın kitabında
kadersiz günlüklerin silik yalanları
medcezir anıların yanılmalarıyla ölü doğrular
/ ah kanar düşe dair ne varsa /
kemikleri kırık sokakların ağzında
dilsiz hasretler çöker aşksızlığa
öyküsü yarım kimliksizler geçer
gözlerinde boşluğa asılı hiçlik
ağır bir hüsrandır ellerinde kalan
umuda karşı karantina altı kentte
acı insanın keşfidir, sancıları doğuran
zamanın adı yoktur daha
buğulanmış camlar, ardı asılsız ayazdır
rengi belirsiz kederler buruşur takvimde
aklın zikir sesinden gelir, hüzün mektubu
öyle ya
denklemsiz şifresiz kabuksuz yaradır herkes
Şehrin aziz çocukları
Tanrı’nın dokunuşuyla uyurlar
gözlerinden akan anne sesiyle
artık yalnızlığı anlatması için
yasal bir dilin çevirisini beklemek
yasak bir alfabenin satır aralarında kaybolmak demektir
..
çırılçıplak renklerle bezeli alıntılardır gördüklerimiz
tanımadığımız suretlerde çizmektir icat edilmemiş yalnızlıkları.
Bülent Aslan