1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1090
Okunma

omuzların küs,
geçiştiremeyiz coğrafyayı birkaç sandalyeye
kalbime giden yollardan tarihe kahramanlar gönderiyorlar
yazılmışsa daha bir yazık
kaybetmemeli insan inancını
kitaplarda hala varlığını sürdürüyorlar
kitaplar, muhafazakar ve ukala ellerde daha bir mazlum
insanlar da uzak
insan olduğunu fark edince bu daha kötü
tatsız tutsuz kelimeler
anlamak mı; şarkılar yetersiz
başka boyutlar lazım
hayır, söyleyemiyorum da tam olarak
sanılan aydınlık, daha bir karanlık
başladı ırmakların oyunu
kendime öğütlüyorum sus diye
gıcırdıyor dış kapı, dişlerim,
tam da burada
geleceğini bildiğim iki cılız melek
korkularım sandalyeden düşüyor
kırık çıkık buyursun
sen yaz, bir yaz da yağmurda ıslanınca nasıl da güzel kokuverdiğini durupdururken
usulca çivilenmiş içine gerçek
mutfağın penceresi yarı açık
elden düşme bir gece mutluluğu
var etmiyor başkası kelimeleri senin kadar
ama adın sürünürken umutsuzluğa
hiçbir şey eskisi kadar güzel olmamalı
bu kadar yol, köprü, apartman
hayır hiçbiri senin değil
hiçbiri bizim değil, olmamalı da zaten, dedim
güzel olmamalı birden
güvercinler gibi içine, içine sığınmalısın
kağıtlar ıslanır, mantar iyidir şişede
aşk iyidir şiirde
hasret iyidir gözlere
bir de var ki yaşayamamak, kendi memleketinde
çocuklar, tutuklanacak çığlıklarınız
tarihe bakarak daha iyi bir şey de çıkarabilirdiniz
atlas diyor ki ne kadın ne de erkek üstte olmalı
adalet.
sana ihtiyacım var
bu konuda
hayat adına
yokluğunda
buyuruyorlar
yüzün eski bir doğurganlık taşıyor
taşın altında binlerce nazar
el kaldırıp selam verin gemilere
yokluğunda daha bir buyurgan buralar
buralarda sancı çekiyor
sedyelerde yarım tabak çorba
moda olmuş okumak fatiha
biraz da yeni kuşak mizahi paranoya
5.0
100% (4)