9
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
3067
Okunma

Ne istersin nedir derdin şöyle bir dur edebinle
Bir o yana bir bu yana sallanma be zalim dünya.
Yenildikçe coşuyorsun satırın la, celebinle
Gözlerini devirip de çullanma be zalim dünya.
Sene üç yüz altmış beş gün dokunursun ince ince
Hiç bıkmadın usanmadın bunca zaman, gün boyunca
Az buz değil yıllar oldu durul artık bir an önce
Tokat değil yumruk, yumruk dellenme be zalim dünya.
Uzadıkça uzuyor bak hasret döşeli yolların
Bir zamanlar türkü yakan lal olmuş artık dillerin
Topla git artık gönlümden sarmasın hain kolların
Yağmur gibi dertlerinle göllenme be zalim dünya.
Bitmedi hiç karın buzun aşk bağında soldu güller
Bunca elem bunca keder boyun büktü şen bülbüller
Küskün dargın gönüllere neylesin gelinde teller
Tuz ekip sen de üstüne ballanma be zalim dünya.
Üzgünüm çekemem artık bin bir türlü naz edanı
Hiç uğraşma duymuyorum suskun sağır o nidanı
Artık senle işim olmaz al yanına git sevdanı
Üç yaşında bebe gibi dillenme be zalim dünya.
Varsın yazlar senin olsun kara kış da yeter bana
Gül gülistan senin olsun dağ taş toprak yeter bana
Hakkım sana helal olsun soğuk aş da yeter bana
Tek isteğim şu gönlümde küllenme be zalim dünya.
Sandın ki karşında duran sapsarı sabır çiçeği
Soluyor bak yaprakları vurdukça paslı bıçağı
Bir izin ver üşümesin sıcacık ana kucağı
Bir avuç toprak değil mi hallenme be zalim dünya.
Yüksel Beyocaktan