0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1229
Okunma
Güneş battı
bir istila başlayacak benim şehrimde
Asur’un bütün surları hala ayaktayken
Seni sevmenin vaktidir
Edassa kızları ellerinde su helkesi ile köyden ovaya uzanır
seni sevmenin vaktidir tütün sararken babam
annemin yünden yaptığı kazağımı sandıkta bırakarak
yemenimi giyip,
askerlerin demir suratlarına basarak seni sevmenin vaktidir
saraylarda lahitler inşaa edilir uyurken insanlar
ah birazdan şehir kül edilecek!
kaç kervan var varsa söyleyin geri dönsünler
bilesin kılıçlarını babam
alsın kalkanlarını
ben şehrin tam ortasında beklerim
şimdi senin sevmenin vaktidir diyorum
ah birazdan şehrim kül edilecek
atımdan kalan nal sesleri var unutma sana
kılıcımdan paslı sular damlar toprağa
ağzından kaynağına yüzdüğüm bütün nehirler duysun
ölüm birazdan gelecek bana
seni sevmenin vaktidir şimdi diyorum
Harran kapıdan almayın içeri barbarları
Tılfındır beyleri çıksınlar yola
Karacadağ’ın ateşi nerede neden yanmadı
İnsin bütün aşiret ovaya
Şehrim birazdan kül edilecek
Nemrut tepesinde uçan kuşlar kana bulanmadan
Seni sevmenin vaktidir
Vaktidir seni sevmenin diyorum
Oklar saplanmadan kollarıma,
Doğranmadan esmer tenimde gezen can,
Kanım toprağa damlamdan,
Ve şehrim kül olmadan, seni sevme vaktidir sevgili
Birazdan olmayacağım sevgili
Babamın dediği gibi vakit dar.
Sevmenin bile vakti olmayacak belki
Ölmenin bile…
5.0
100% (3)