0
Yorum
4
Beğeni
4,6
Puan
1507
Okunma

Dışarıda aç köpekler ıslanır
Kedilerin ölüp ölüp dirildiği yerlerde
Soyluların ölüm vaktidir gün ağarmadan
Oysa senin öldüğünü söylüyorlar durmadan
Şimdi kırkını beklemek ne zor ölmek için
İğde dallarına bağlı fanuslarda işaretini beklemiştim
İndiğimde gece yarısına sular temrinde ellerim için
Yüzümün kırıldığı hiçbir çocuğu tanımıyorum
Anlamsız sıkılır boğazım,şahdamarım
Sabaha pamuk ipliğine bağlı gözlerim
Yalan söylüyor şarkılar radyolar durunca anladım
Çöpçüler erken uyanır yarim uykudayken
Bilmez miyim
Kırk gün yas var
Herkes parmak uçlarında yürümeli değil mi
Kaldırım taşları aşınırken güneş ışığıyla
Mavi rüyalarında ölen küçük çocuklar tutunur pencereye
Gökten inen hiçbir yağmur bilmedi çürüyen tenimi
Ağır eczalarda kaybettim diriliğimi,gençliğimi
Annemin yaptığı bütün ilaçları döktüm
Ondan mıdır ağrı girer bedenime bilmem!
Ağaçlarda bezleriyle genç kızlar sallanır
Güneşte çürüyen dileklerine inat saçlarını ıslatırlar
Benim seni beklediğimi bilmiyorlar
Yoksa yazmalarından seni çizerlerdi göğsüme
Meman dağı yanardı inince sessizlik geceye
Yanlış hesaplardı takvimler senin zamansız gidişini
Babam kopardığı her takvimi yakıyor gözlerimin önünde
İşte oğlum bir gün daha gitti senden!
10.07.2015 –şehriyar-od
5.0
80% (4)
3.0
20% (1)