İnsan aşağılık bir yaratıktır...


İnsan bir dizi aşağılık özelliklere sahiptir de. Bundan başka, her tür rolü üstlenebilen, nerdeyse her şart altında yaşamını sürdürebilen bir canlıdır o.

Aşağılaşmanın ve kötülüğün sınırı yoktur. İnsanın kendi bulduğu <yücelik, ulu insan, tek insan, eşi olmayan insan> gibi kendini yüceltmenin de sınırı yoktur. Bütün bu saçmalıklara da inandıkları, hem geçmiş tarihte hem de ama şimdiki “modern”dünyada doğrudur. Açık söylenmese de kendini tanrı gibi, yaratıcı kadar güçlü hatta ölümsüzlüğüne bile inanan hasta insanlarla dolu bu dünya. Ya da başka bir deyişle bu bulaşıcı bir insan hastalığıdır. İstisnasız her insanda bu özellik vardır. Sade bunu yaşayacak, onu ortaya çıkartacak koşullar olgunlaştığında belli olur kişinin bu “sıtmaya” yakalanmış olup olmadığı. Ya da, bununla başa çıkıp çıkamayacağını, sıtmaya yenik düşecek mi; görülür. İnsanın bu aşağılık özellikleri ve zayıf yanları, ondan daha aşağılık bir güç olan, aslında kötülüğün merkezi olan <güç> devlet, aracılığı ile kullanılır ve sömürülür.

Nerdeyse aynı dercede güçlü olan böyle hasta bir insana -kral, peygamber, diktatör, büyük katil, serseri gibi, özelliklere sahip birinin arkasından milyonlarca insanın koştuğu, yakıp yıktığı, kan içtiği, sınırsız kötülükler ve işkenceler ettikleri de bilinir.

Herşeyi iyiye, aynı zamanda her iyi olanı kötüye dönüştürmek de insan işidir. <kötülük sadece insana aittir> evet kötülük sadece insana aittir.