0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1305
Okunma

bardağımı doldurupta
içemediğim bir akşamdı
sana geldiğim akşam
beni karanlıklara bırakan
bir akşamdı
akşamdan sonra karanlıklar vardı
senden sonra bir de
yorgun beden yorgun ruhla
senin sokağına geldim
pencereyin karşısında durup da
baktım önce
bir ağırlık üstümdeydi
anlamadığım
hem eziliyor hem uçuyordum
pencerende ışık vardı
sevindim
hafif bir ışık vuruyordu cama
yürüdüm kapıya doğru ay ışığında
aymıydı ışıtan
yoksa ben mi öyle sanıyordum
o hafifliğimle
ağırlığımla yürüdüm
kapıyı gülümseyerek açtın
odan yasemin kokuyordu
çayı içerken yudum yudum
uzandım kanepeye öyle
konuşuyorduk
ben konuşmuyordum ama
sen anlatıyordun
başımı eğiyordum fakat
anlamıyordum
ben kendimi anlamıyordum
kanepede uzanırken uyudum
uyuduğumu sanıyorum fakat
duyuyordum seni
sesin çok uzaktan geliyordu
oysa sen yakındın
birden kalktım
neden kalktığımı bilmeden kaltım
çıktığımda karanlıktı
her yer
karla kaplı ve beyazdı
soğuk bir sessizlik vardı
gittiğim gitmediğim de belli değildi
kafam boştu sokaklar gibi
ve rahattı
boşluğu seviyordum
belki senide.