18
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
2826
Okunma

dilsiz sancıların nöbet yeridir gözlerin
ki;
bundandır ölüşüm...
sağır hazanda dibe vurur yapraklar
ölümlerle sarsılır başka suskunluklar
ah başım
ah tepemde dönüp duran kuşlar
bir çekmecede ucu yanık mektuplar
ve
oyalı bir mendildir kalan geriye
kendi fecr’inde solar gökteki mumun fitili
her sesle bakarım sen diye
sonra uğrar başka başka iklimler pencereye
yazlar geçer
en son da
içinde öldüğümüz sonbahar...
uzaklaşır sessizlik
uğultular sarar şehri
gitmediğim diyara uğurlanır şarkılar
ağlar yarı yolda eksik kalan notalar
başımda esen kaç sevda yelini
düşürürken elimden acemice
ergenliğimdir erken
yeni yetme adamlığım belki de geç kalan
düşer kaldırımda bir köşeye hayalden bir parça
geçip gider koynumdan tütün kokusunda ayazlar
sen
rüyalarıma asılı kalan kadın
gülüşlerini bırakır gidersin
donakalır ardında kaç mevsim
can çekişir içinde ölüm her gece
aldanışlar kalır
ve banktaki o adam
aldatışlar bir de kendimi binlerce kere
bilinmeyen suallerin arsızlığıdır dilimde
sokulur avuntular evimde her köşeye
vurur kendini bir yağmur damlası dudaklarımda dua diye
oysa...
gecenin son sözüdür aşk
düşer tenime ay niyetine
*
Değerli yorumuyla şiirime ses veren sayın Ahmet Ormancı’ya sonsuz teşekkürler
Maide Özgüç
5.0
100% (31)