Firavunlar pusudayken,
Kenti yakan bir ateşin ortasında beni öp
İbrahim gibi güle dönsün çehrem.
Guslümü bir kova şiirle al üzerimden.
Çemkir dişlerini senin saçlarını okşamayı bilmeyen piçlere.
Ve gözlerine özenen mavi gök yüzüne.
Saat 12:45 geçiyor Azizem.
Ben bilincimi tasarruflu kullanıyorum.
Zaman eroin gibi işliyor bedenime,
Polisler yol kesmiş damarımın köşe başlarında,
Oluk oluk akıyorsun kalbimin meydanına,
Gözlerim geceye küfredip yumruk sallayacakken,
Unuttum ellerimin ellerinde kaldığını,
Bir ölüden duydum hikâyemi
Uzun metrajlı aşk filmleri çekmiş beynim,
Üçüncü sınıf bir yaşam konulu.
Başrolünde Bahama’lı martılar.
Devasa çığlıklar atarken,
Tanrı elinden düşürmüş güneşimi.
Öp beni azizem,
Sıcacık dudaklarınla öp beni.
Islansın yüreğimin kurak coğrafyası.
Belki bağımsızlığını ilan eden proleter bir çocuk ülkesi olur kalbim.


Arka fondan acıyla inliyor beyin hücrelerim.
Piyanomun dişleri arasına sıkışmış notalar.
Sesimi ağıt yakan bir anneye bağışladım.
Gözlerimi kanlı bir rüyada kaybettim.
Cehenneme yürüyorum gözlerinin cennetinden,
Sağ ayakla mı girmeliydim Azizem.
Nasıldı o hurafe.
Bir ölüm orkestrasının ortasında,
Gözlerinden devşirdiğim bir şiirle bastı beni melekler.
ve
Yine gözlerinin olduğu bir mahkemede,
Tek celsede öldüm.
Şimdi
Ben kulaklarımı tıkarken sura
Bir kıyametin en orta yerinde
Öp beni Azizem


_n_piyanist