16
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
3078
Okunma
8-12 yaşım arasında Frankfurt çocuk esirgeme yurt günlüklerimden..
Ruhumu felaketlere atan bir süreç..
Umut, çığlığımda ıssızlaşan sessiz bir ağıttı herşeyden sonra
Parmak uclarımda cetvel sancıları ağlaşırken
Kirpiklerimden süzülürdü kimsesizliğin ağrıları
Bu yurdun üvey kardeşleri okşardı saçlarımı
Oysa ki;
Ağlamak bize gülmek kadar yasaktı
Korkunu kendine fısıldamakta
Biliyordum, ekşiyen bir surat hiç bir çocuğa yakışmaz/dı
Hem, gülmeyince açmıyordu yanağımdaki gamzeler
Filizlenmiyor, boy vermiyordu çiçekler
Bu yüzden gözlerim gökyüzüne çakılır
Ellerim semada olurdu
Kalbim ise, ağlamaya hazır dururdu
Bulutlardan taç yapar
Kondururdum yüzünü görmediğim güzel saçlara
Annemi hatırlayamayan hafızamla..
Ahh Leyla
Acılı bakışlarını gözlerimden kaçırma
Hayat benide böyle sınadı
Bana ağlama...
Bilirsin;
O yurdun geceleri t/uzaktı
Uyku gözlerimden akarken
İçim ürperirdi korkudan
Ellerim buz tutardı
Ve soğuk betonlar öperdi her gece çıplak ayaklarımı
Halbu ki
Yüreğimin dehlizlerinde yetişen çocuk
Billur
Su gibi berraktı..
Büyüdüm;
Düştü yürek bir sevda hapsine
Gönül ağrıları, nefsimi zorlayan arsız bir eyleme vesile
Nisan yağmurları yağarken göğüs kafeslerime
İçimde bir yerlerde
Örgütlenmiş ayrılıklar tazeliyor kalp yangınlarımı
Yığılıyor üzerime dünya Leyla
Hep bu mevsimde
Suçluyu suçsuzu sorgulama
Vaz/geçtim eğreti sevgilerden
Bundan sonra;
Tanıma
Arama
Sorma
Yorulma..
Yorma!...
Yüreği Sürgün // Kevser Baysal
Köln-Mülheim
5.0
100% (31)