2
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1768
Okunma

bir aşk öldürüldü
herkes ihbar yemiş
kente saklandı
cinayeti martılar gördü
ben bir çingenenin lehçesinde
uzun metrajlı kederlerimle ağlıyordum
gözü dönmüş anılar
teker, teker beynimde patlıyor
karantina altı duygularıma dağılıyordu
sonra beyin ölümü gerçekleşmiş acımı
tütünle otopsi yaptım
terkedilmiş limanla sevişen dalgalar
rihter ölçeği yalnızlık olduğu vakit
tahta masanın üzerinde unutulmuş
karalama sevdalara gömdüm kendimi
ardından gecenin sesi duyuldu
sus oldu, sessizlik oldu
kalabalık bir ayrılık geçti denizden
suretinde lacivert
bir ihanetin güncesiyle
öldürülen aşkın üzerini örttü
hissediyorum aslında
gölgeler kimsesizleri topluyor
perdeler örtük
dizayn edilmiş korkular
rakı kokusuna bulaşmış yüzler
öksürükle kusarken geçmişi
bir anda hapşıran an itibariyle
bitkisel düşler seriliyor
kapalı göz ardı tuzlu yağmura
bu geometrik kıyamet
kentin matematiksel dağınıklığıyla
renksiz fotoğrafları saçıyor kaldırımlara
bir aşk öldürüldü
herkes ihbar yemiş
kente saklandı
kendimi gömdüğüm karalama sevdaları
masanın eski yüzünde bırakıp
sokakların duvar hizasında
sürgün ettim bütün zaaflarımı
teğet geçen hikayeler var havada
gün görmemiş kuytuların çiçekleri
solgun gece şarkısını söylüyor
hadi diyorum
hadi ey antik gözlü kadınım
şu denizin şarapnel sesinden çık
üstü başı demli bir baharla
kök hücrelerime sarıl
durma diyorum
çıplak ayaklarında ıslak rehinliğim
taş çürümesi aşkla bas çığlığıma
her yan hiçlik tacirleriyle dolu
çoğul benzetmeli bir çocuk ol
güvercin yarası yüreğime
elma şekerli bir sevgiyle gel
bilirmisin antik gözlüm
elma yemek en çok kadına yakışır
sen dişlerinde kırmızı gece
dinamitlenmiş kentin
ak yuvarlarında sakla beni
sabah çok uzak şimdi
makyajı akan gök
toprağın nemiyle temizleniyor
her an başka bir aşk öldürülebilir
umutlar yastık altı
eflatun dervişler voltada
kent düşük yapmış bütün kelimeleri
kıpırtısız anlamlar içinde manasız herşey
herkes yok
yok kendine haykıran bir asi
bir tek sen diyorum
bir tek sen antik gözlü kadınım
çoktan kırılmış dalı ruhların
köklerinde ayin çılgını yitiklik
öldü bir aşk işte
cinayeti martılar gördü
ben bir çingenenin lehçesinde
uzun metrajlı kederimle ağlıyordum
bir tek sendin iklimsiz yanım
ağır telaşlı kıvranıştı yokluğun
hadi diyorum
sığ hayatların siyah tenhası gece
bulanık rüyaların teorisinden sıyrıl
pratik gerçeğin ana rahminden doğur beni..