5
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
1807
Okunma

düşlerimin sürgünlüğü
sulara yazdığım hayat kadar alevlidir
hep yasaklı bir aşktı bu
gözlerinden geçerdi gemiler
yedi iklim saçların
dalgalara karışır susardın
hangi tecritte gördüm seni
pencerenin dar göğsünden
ip ince girmiştin içeriye
dışarısı zaten kuşatma
ben senin duvardaki
izdihamına çocuktum
tutkumda militan dudakların
hep yasak olan aşkın
tam bağımsız vatanından öpüyordum seni
yırtılmış pankartlarda
kelime düşüğü sevdalar
duvarlarda
imla hatalı umutlar vardı
en göçebe yerinde yaşamın
kalabalık kavimler halinde
kardeş türküleri söylerdin
kaburgamın altı acılı kent
fişlenmiş meydanında
hürriyetle ıslanmıştık
kartpostallar dağılmıştı kaldırımlara
içlerinde hiç tanımadığımız insanlar vardı
pencereler devrimlere kapanmış
kapıların eşiğinde uyuyordu ihtilal
son bir kez gülümse dedim
ölüm bize hükümlü
biz serüvenlere yolcu
olurda kesilir şahdamarı dünyanın
asılır sevdamız ulu orta
ve son bir kez gülümsedin
firari oldu dudaklarının u dönüşü
içim dışım kavgalandı isyanca
dramatik filmlerin hüznünden uzak
eşkıya türkülerinde olduğu gibi
kuşandın beni dağların kanadında
...
ve ihanetten uzak bir öyküdür bizde aşk