Bir yarmış,
Bir yokmuş,
Evvel bir vakit önce,
Pireler yorgan yakanlara karşı,
İtfaiye mektebinde okurken,
Develer evliya geçinirdi şose yollarda.
Allah’ın dağından öte bir dağda,
Bir yamuk prenses
Annesinin sözünü dinlememiş,
Ağzı soğan kokan
Sigortasız bir prense kaçmış.
Şehvet uğruna.
Bir pencere kenarındaki kadife çiçeği,
Küçük kadınlar,
Büyük düşler,
Berduş günahlar,
Bırakırken çeyiz sandığında.
Ne alaka deme
İlk okul fişlerindeki İpek,
Zengin kızdı
Fakir çocuklara okutulan.
Ali’nin baktığı atlar,
Milyon dolarlık nazlı borsalarda.
Sana ömrünü uzatacak bir söz söyleyeyim.
Her masal kavuşmak ümidiyle başlar,
İdeal birliktelikler ister,
Kalkıp gitmek ister.
Acemice öpüşmek,
Ruhsatsız.
Gözlerini kapatır omzundaki melekler,
Basar Tanrı soruşturmayı,
Gör-evi ihmalden.
Çakar cehennem ateşini bir çakışta.
Sen firara kalkarsın,
Bir fantezi peronunda yakalanır düşlerin,
Eşkalin çoktan asılmıştır terminallere,
Polisler sarhoş,
Telsizlerde “bir zamanlar İstanbul şarkısı”
Birazdan nöbeti devredecek saat.
Kaçman gerekir buradan,
Süslü vitrininde kaldı gözlerin,
Görmeden yürüyemezsin prenses,
Gözlerimi üzerine al.



PYNST