5
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
4045
Okunma

kadınların
kahraman olduğu bir vakit
kağnıların kaburgasında
kavim dolusu göçleriyle
kurtuluş dolu
savaşları gördüm
daha doğmamış kızların
Ortadoğu’nun gözlerinde
erkeğin yüreğine cesaret olup
yeni baştan hürriyeti doğuracağını
tereddütsüz anlamıştım
çiçekli basmalarıyla
memelerinde süt
barışa ninni söyleyen
adsız analar cenderesi
Halide onbaşı
yiğit yağmurların
topraktan fışkırdığı
Urfa, Antep, Maraş tohumları
Erzurum’lu kara Fatma
İznik cephesine
oğullarıyla
kardeşleriyle
gönül ilmekleyen
binbaşı
Emire Ayşe
Anadolu..
bir yanı
Halide Edip
bir yanı
Ayşe hanım
çağın koynunda büyüyen
engerek zulüm
kanayan düşlere
delik deşik duvar oldu
kurşun seyirli ölü kadınlar
dirildi ölümsüz macerasıyla
ağıt yakılmış kayıp zamana
yitik kentlerle başkaldıran
koynu bahar kadınlar
hangi iklim göğsünde saklamaz
hangi coğrafya gizler cemreleri
Meysa’nın vuruşunca
aklıma yürüdü yine kağnılar
siyah beyaz fotoğraflarda
tülbentli anaların avucunda
renkli karelerle
Berivan’ı Dilan’ı gördüm
duvar dibinde
bardağında çayıyla
gülüşüne inat saklanmış
zafer gözlü Rojda
adına dolmuş mana
güneşin doğduğu an
ki
Karadeniz yeşilinde
erkeği eşekle kahveye bırakan
dağlara sürgün kadınlar
çayın çiğ kavgası
alın teri sırtında küfe
çocuklara ana
kocaya karı
hayata uçurum kadınlar
hep bir dağ öyküsü elleri
satılan çocuklukları
körpe analıkları
hiç bitmeyen küfür gibi
piç bir kulluk güne
yinede göğüste çapraz fişek umut
özlemleriyle asarlar yaşama düşleri
savaşır cephelerde kar suyunda saçları
yağmura gebe bulutlara dönük yüzleri
yangın vakitlerin köz toplamış
küllerle savurgan çiçekleri
krizantemler
berfinler
ki
silah atar
emzirir güneşi
zaferde parmakları
düşmana vermez ülkesini...