1
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1047
Okunma
o iki şey arasında bir zaman sonra
ne iyi ettiniz buyurun şöyle oturun
bir ağacın dallarını zamanla
zamanla tomurcuk saracak diye
işte onun için bekledim
hiç mi kıymeti yoktu o bedbaht saatlerin
kısacık bir göz kıpırtısının derin levhası
hangi birine yetişeceksiniz
yoğunluğunu artıran bir yağmur sonrası
toprak kokusu varken uzaklaşıp o seraptan
güneşin alnında yanmak gibi bir diyarı geziyorsun
kolay mı bak bizimle ilerleyen
algılarını saçıp küçük duygu kırıntılarını toplamakla
ne iyi ettiniz buyurun şöyle oturun
örtünsün sen bilme perdeler kımıldasın
karıncalar yürüsün sen bilme
iki güzel söz arasından sıvışan
gök dağlarına kaçan kimdi kim bilir
izlemek oluyor dalgın bir suyu
sana baktıkça kendi dünyasında lakayt
kır yüzlü patikalardan geçerim
neden böyle şiirsel ve serbest
sabahları erken
koptu kopacak duygular beslediğimi bilmiyorum
saçların bahar kokuyor sana koşarken
ne iyi ettin
kaygı ile anımsarken
kaybettiğimi sanmıştım seni
gözlerini açıp içimi aydınlattığında
eğimli bir yolu seviyordun
evimizde bir heyecan bir ferahlık esintisi
yüreğimi bağışlayıp gülüşünü seyrettim.