Serseri bir mermi gibi gittin,şuursuzca.
Apansız bir sabah,kara bir haber gibi,
Nışanlısı idam edilmiş genç bir kız misali,
Vadesi dolmuş bir yıldız gibi kaydın,
Kara bir gecenin,zifiri karanlığında,

Hangi asit tahriş etti hayallerimizi,
Mutluluğumuzun final sahnesinde,
Hangi sellere kaptırdın yüreğini,
Nasıl bir girdap,
Nasıl karanlık bir batak yuttu.!
Bana ait sevgini..
Nasıl bir esaret yok etti ikimiz,

Ne haber bıraktın geriye,
Nede umudum kaldı dönersin diye,
Yıllar vefasız geçiyor senden ayrı,
Bedenim yürüyor,
Ruhum ayrı,fikirlerim ap/ayrı,
Bütün hayallerim yok oldu bir,bir,
Gündüzüm ayrı dert,gecem ap/ayrı,

Artık hüzün var top yekün mısralarımda,
Şerbet bile acı duruyor,elime aldığım her bardakta,
Ne çarşı,ne pazar,
Sensiz anlamsız her mekan,
Sensiz ıssız geçiyor olmayan zaman,

Belki düzelirim diye kendimi avutuyorum,
Teselli olsun diye,zamanla unutulur diyorum
Günler bir,bir geçtikçe,dahada kötü oluyorum,
Bazan delice,bazan çılgınca şeyler yapıyorum,
Uykusuz gecelerim,bitkin başladığım sabahların oluyor,
Her yolu deniyorum,
İmkanı yok seni unutamıyorum,

Çok insan mutluluk narası atıyor,avazı çıkarcasına
Kimi halay çekiyor,
Kimi Horon tepiyor
Kimi sevgilisiyle çarşı pazar geziyor,
Birileri sevinçten çığlık atıyor,
Arap kızına camdan bakıyor,
Kimileri içten,içe kan ağlıyor,
Kimilerin ne derdi var bilmiyorum,
Sensizlik büyük dert,
Oda ömrümden,ömür çalıyor,

Artık yedinci günün son sabahında,
Mızrak çalıyor düşlerim,
Gecesinden/de geçtim,gününden/de,
Sensiz geçen senelerimin,

Mehmet Kılıçel,