6
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1905
Okunma

[ dostluk , eskidiğinde , çıkarıp atılacak bir gömlek değil idi bir zamanlar ... ]
bu gece sensiz sokaklarından geçtim zamanın
hızla eskiyordu yüzler hatta çoktan eskimişti
beyazdan siyaha umursamaz bir rüzgar
eskitiyordu ruhları azar azar
saat gece yarısını çoktan geçmişti
seni düşündüm
bir ara hatta üşüme bile geldi
yüzünü anımsamaya çalıştım gecikmiş bir yazda
ve biraz da aceleci bir şehirde miydin bilmem
bulut siyahı akşam karanlığı gibiydi siluetin
sormak geldi içimden bu muydu hepsi diye
kırık dökük ne çok ayna vardı aslında
yalnızca kendi eşgalini dahi gösteremeyen kendine
ruhlar mıydı insan mı bilmem gölgeleri dolaşıyordu
bir tek yüzü yoktu hiç birisinin
belki yanında yoktu
belki bakmaya yüzü yoktu
kim bilir belki de yüzleri birden çoktu
dostları olmalıydı insanın
sevdikleri kendince
benim de bir dostum olmalıydı aslında
eskimeyen dostlukları düşündüm
soluk benizli bir şehrin çıkmaz sokaklarında
yoktular şimdi
yapacak bir şey yoktu
bu gece sessiz sokaklarından geçtim zamanın
hızla eskiyordu yüzler hatta çoktan eskimişti
hayali bir yol gibi
içimden geçiyordu sanki hayat
geçen geçmişti zaten
çok eskilerden beridir sızlayan bir kol gibi
bu gece sessiz sokaklarından geçtim zamanın
hızla eskiyordu yüzler hatta çoktan eskimişti
yalnızlığın koynuna girdim yokluklar meydanında
ağlarını örüyordu balıkçılar çok çığırtkan ve kendinden ışıltılı
övgüler yağdırıyordu bulutlar
içtenliksiz çürük elma kokusu gibi ağır
yüzsüz ve yalan dostluklara …
Mert YİĞİTCAN
28 . 01 .2015
İstanbul