Solgun bir eylül gibiydi gidişin
Dışarıda ise sebepsiz
öfkeli bir yağmur yağıyordu
bardaktan boşanırcasına
sanki sanki sen içimden boşanırcasına
gözlerimden akıp gidiyorsun
Ellerinden ve yüreğinden son kez tutamadan


Solgun bir eylül gibiydi gidişin
Tüm sonbaharları bana bırakıp
Diğer mevsimlerimi öldüre öldüre
Ve yalnızlığımı büyüte büyüte
Gittin
Yaşadağım anılara ve en kutsal saydığım
Aşka nispet yapar gibi



Solgun bir eylül gibiydi gidişin
Avuçlarımda soluyordun
Her adını anışımda
Ve hangi dala sarılsam
Yaprağınla kırılıyordun paramparça
içimde
Tanrım diyordum tanrım
Bu nasıl bir gidiştir böyle


Sen gittin gideli
Şimdi oda bana yabancı
Eşyalar bana yabancı
Ben ise ben odaya
Yalancı sevdanı duvarlara şikayet etmelerdeyim
Perdeleri araladağım yollarına dalıp dalıp

Kendimi farkında olmadan
Ve yağmura aldırmadan senin hatıralarını
Yokluğunun hüznüyle misafir etme derdindeyim
Senden izin almadan


Ne yapayıp geride elimde avucumda kalan
Sadece bu
Sadece gözyaşı ve acı


Solgun bir eylül gibiydi gidişin
Bir emanet soba
Yanıbaşımda duruyor
Sıcak bir sevdanın yokluğuna aldırmadan
O kendini ısıtma derdine düşmüş
Ben ise ben ise sana
Ve hep sensizliğe üşüyorum
Ama sen bunu hiç yaşamadın
Bilmiyorsun


Kahretsin besbelli ki
Seni hala unutamamışım işte
Sen ise meğer beni hiç sevmemişsin



Solgun bir eylül gibiydi gidişin
Dışarda ise sebepsiz
Öfkeli bir yağmur yağıyordu
Bardaktan boşanırcasına
İçerde ise yokluğuna
Beddualar ile dualar savaşında kalmış
Yağmura aldırmayan
Ve gözlerimden ıslak ıslak düşen
Yalnız bir adam

Acılarımı bilmeden
Dilimden dökülen zehir zemberek kelimeler
Nasıl da gözlerime takılmış
Gözlerimden yaş değil de
Sen dökülüyorsun sanki farkında olmadan


Tuz buz olmuş hatıralarının
Bir yanından tutup kaldırsam sana doğru
Öbür yanım sana boynunu büküyor hemen
Ve nedense bu çekip gitmelerinde
Yamalı sevdanı kabul etmiyor bu yürek



Solgun bir eylül gibiydi gidişin
Bu eylül değilde
içimde hiç bitmeyen bir zemheri ayazıydı
Sanki
Şimdi tüm mevsimlerimin ayazında
Sana baharları nasıl yakıştıracağım
Yada yada
efkar efkar içime çektiğim sigaramın dumanında
Yalnızlığımdan nasıl kurtululacağım
İçtiğim sigaramın dumanı bile
Yakıştıramıyor kendine beni

Bir çıkış arıyor hüznümden kaçarak sağa sola çarparak
Oysa ben ben burdayım
Ben nereye kaçacağım
Seni bu odada hatıralarını kimlere emanet edip bırakacağım


Seni içimde yıkayamaya ve kendimi arındırmaya
Artık yağmurlar bile kesmiyor biliyormusun
Söyle ben senden nasıl kurtulacağım seni nasıl unutacağım
nasıl unutacağım

Ayhan’ca Cümleler
AYHAN AKDENİZ