Vaadedilmiş sözcüklerin yalancısı
Soluksuz bir ayrılığın nazendesi
Senin bende başımın üstünde hep yerin vardı.
Sen beni acımın üstüne koydun her zaman
İpini koparmış bir ayaklanışın ayrılığında
Kaç adımda gittin bir adım öteye
Bana artık hayat kadar ağır geliyor bu yalnızlık
Şimdi sana desem’ki
Varmısın haram bir yalnızlığı bölüşmeye
Hala vazgeçilmiş bir unutulan’mı olarak bırakacaksın beni
Ardından şimdi neye baksam ve dokunsam
Aklımın ziyanlarında
Sen bir gölgenin yarısı
Bu şehir’in en kuytu yerinde gizlenen
Kime sorsam seni şimdi bu şehirde
Aşk’a ve sana giden yolları tarif ediyorlar
Ediyorlar’da bu saat kaça kuruldu bir günaha
Bilmiyorlar işte bilmiyorlar.



Belkilerim’in meçhül ihtimali
Git sor bak elaleme git sor
Küfürlerimin arka bahçesinde
Bu şehirde kim senin için böyle her gece uykusuz diye
Hangi hayat benim gözlerimden daha yorgun
Üzgünlüğümü yıldızlara astım aşağılık bir günah gibi
Desem’ki artık benden seni sevmek bu kadar
Acaba bir hoşçakalı kaç kere siler süpürür rüzgar
Ve tertemiz bir sabahın ışımasında
Umulmadık bir zamanın ötesinden
Gelip çalarmısın kapımı
Daha fazla canımı acıtmasın diye yokluğun
Şimdi sana rezil rüsva bir ziyanım ya
Kurma kollu bir saatin kaçında
Adım diline tesadüfen düşecek bir köşede kimsesiz birini görünce
Sen hiç gecenin koynun’da cilveleşen metres bir karanlık’ta
Tan yerini ağarmasına ramak kala
Düştün’mü bir göz yaşından
Tepe taklak yalnızlık üstü
Ve şimdi benim gibi kimbilir kaç gececi var şimdi
Gözleri sabahlara sürgün üstü başı hüzün kokan
Üstüm başım hüzün ve sen kokuyorsun işte


Ayhan’ca Cümleler
AYHAN AKDENİZ