5
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1359
Okunma

Mem û Zîn ile aşk ile...
...
su prensesi
...
duyumsa
yaralı sesimin gürültüsünü
dilimin kenarı afak
bade yağmurlar sustuğum çığlık
mem gök
zin yer
yokluğun ecel kuşu ömrüme
derviş harfler
duvara pütürlü ahir
Babil ahmeri
dudaklarının kitabesi
okuyorum
kalbur olmuş yoksul kederimle
eliyorum
cümle, cümle evvel zamanı
iklimsizce göç dağlarıma
ağaçlarda
beyhude takvim yaprakları
usul kar sularıyla
sürül dağınık yatağıma
ağı zemberek dökül göğsüme
baran gibi ağlayayım seni
talan yüreğime
bider doğur gözlerinden
çar kitap aşkına düşeyim
o b’elası ahraz uçuruma
cürm kılınsın dibinde uyanışım
kirpiklerine cüda kalmasın
parmak uçlarım
elvan füruş çocuklar
denizlerin kucağında uyur
semaya astığın adımların
yıldız, yıldız gezer masallarda
mercan giyinmiş şiirler aylak
karşı kıyı tarifsiz yalnızlık
ey avbanu
kaburgalarımın göç ölüleri
kavimlerde senle diriliş
turnalar boy vermiş mavide
aklımın kundağında
ninniye belenmiş sevdan
sularından çıkıp gel
sırılsıklam saçlarınla
bile avuçlarımı
göğsüme sızıntı hüzün
ağır düş közü yitikliğin
kolum, kanadım
ağlak bir mevsime kuru dal
üşümüş efkarımın çıplağına
ateş gibisin
sensizliğin soğuk hanesinde
bir başıma
kül basılı yarayım şimdi
...