2
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1604
Okunma
Şaraba meyilli bir üzüm gibi ayaklarının dibine atıyorum kendimi,
Harflerin boğazından kavrayıp sana getirdim.
Bombalara aldırmadan şiir yazan yüreğime düş/sen.
Ben düş/sem,
Güz düşse,
Çiğ düşse.
Merdivenlerden yuvarlana yuvarlana,
Camdan gençliğim düşse.
Sana düşsem.
Bir savaşta yerle bir olan bir imparatorluk gibi düşsem.
Talan olsa da kalelerim.
Bütün kederinin hisselerini devralmaya geldim.
Eşkâlini asıyorum gökyüzünün duvarına.
Adına Ah Yezal diyorum kimse bilmesin.
Ah Yezal;
Yalnızlığımı örgütlemekle meşgulüm şimdi.
Kirazları anlamaya çalışıyorum.
Ellerini..
Dokunsam kıyametin provası.
Göz yaşlarım,
Cim’in gözündeki nokta gibi düşüyor.
tasavvufa meylediyorum.
Yüreğim Nuh oluyor.
Gözlerin Nuh’un oğlu.
Avuçlarındaki bir tufanda,
Ben ağlıyorum, sen boğuluyorsun.
Ah Yezal.
Yurt edindim seni kimliksiz yüreğime.
Bir gülü içinden geçiren bül bül gibi.
Bütün hücrelerimin zihninden geçiyorsun.
Kavimler göçü çabukluğu tutmuş ayakların.
Nallarını parçalaya parçalaya vuruyorsun yüreğime.
Ah Yezal;
Yeni keşfedilmiş bir çiçek gibisin.
Bitki bilimi daha seni anlatmadan kıyamet kopacak.
Ve ben içinde fetretler yaşayan şair,
Hep sen/dromunu yaşayacağım.
Nöbetçi_Piyanist
Yezal:sonsuz, ucu bucağı olmayan, ebede mensup,