5
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1602
Okunma
Gök yüzüne otostop çekip durdursam
En havalı yıldızı saçlarına taksam.
Nicesi taktı annesinin saçlarına.
Annem yok benim.
Annem olabilir misin.
Beni doğurabilir misin bereketli rahminden.
Göğüslerine götürsen ağzımı,
Bana çocukluğumu emzirsen.
Acılarını emzirsen.
Başım göğün tavanına değse.
Yani erse.
Yani boynun.
Ne güzel öpülürdü.
Ben öperdim.
Bir ekmek parçası olsam,
Afrika’da bir çocuğun elinde bulsam kendimi.
Tıka basa doyursam.
Dışarı kaçsam.
Karnını yararcasına bassam toprağa.
Annemin gözlerine neşe gelse.
Ben doysam o gülse.
O güldü.
Öyle değil.
Çiçek olan.
Güldü.
Gül.
Sonra öldü.
Taş olsam,
Gelip fincanı oysan,
İçine kahve koysan,
Fal baksan,
Üç vakitli bir yol görünse,
Biri bana çıksa.
Bana gelsen, hiç gelmediğin gibi gelsen.
Yanında biraz tütün getirsen.
Gök kuşağına gitsek.
Dışlanmış siyahın eylemini yapsak.
Kozmik kahkahalar atsak gökyüzüne.
Biz gök yüzüne gidemeyiz ki,
Gök yüzüne otobüs gitmez.
Senin yüzüne gider.
Gözlerin can kenarı.
Orda ben oturacağım.
Koridor tarafında sen.
Baltan olsam,
İbrahim gibi parçalasan putları benimle,
Yanına alsan beni,
Devlet ruhsat verse düşlerimize.
Mahallelide.
Mesela balkona çıksak.
İki karşı balkonda.
Evimizin balkonu yok ki bizim.
Ama alternatifi olan bir aşk yaşasak.
Mesela gül şart değil ki,
Papatya getirsem sana.
Yolunası kederlerin çiçeği.
Saçlarına takarsın.
Aşkın rozeti gibi.
Ne güzel olurdu değil mi K/adın
Nöbetçi_Piyanist.