2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3087
Okunma

"Adam" gibi sevmek!..
Bir dağ köyünde,
kendimce yaşamalıyım,
hani,
nostalji falan değil derdim,
maviye yakın olmak adına,
sensin,
sensin be gülüm...
Irmağın,
yatağını bulması gibi,
kendimi buluyorum sensiz ıssızlıkta,
hala ellerini hissediyorum,
senden başka,
kimselerin olmadığı,
senin,
sesinde huzur bulmanın rahatlığıyla sevmeye devam ediyorum...
Bilin ki,
bildiğiniz sıradan,
sadece sevmek,
çocuk kalan ve hiç büyümeyen,
çocuk kalarak,
adam gibi sevmek..
Kimi,
lanet duvarlar aşıldığında itiraz oldu,
"Adam gibi sevmek" sözüne,
densizce,
"kadınlar da Allah’ına kadar sever,
sevdiğini de yaşar" gibi birşeyler gevelendi,
imza günü sonrası,
’’dost’’ meclisi sandığımız sahte şiir dinletisinde,
Eyvallah!..
Bizimkisi,
her yağmur sonrası,
dağ köyünde toprak kokusu,
kar altından fırlayan,
doğumu geciktirmeyen Kardelen,
öpüşünde,
huzur veren can gibi sevmek...
Mum ışığında okuduklarını,
dokuşlarıyla süsleyen,
gaz lambasının sıcaklığında,
aşkın,
sevdanın harlı ateşiyle tutuşan,
ellerimden,
gözlerimden uzaklaşmadan,
adı aynı kalan,
ciğerlerine kadar aşk dolarak,
düşlerime muzurca dalan,
fırlama gülmelerle uykularıma akan,
o uykuları zevkle bana haram eden yar gibi sevmek...
Bir dağ köyünde,
aşka inat,
kar sıcağında,
sevginin,
gizeminde ki yüzünü avuçlasam,
o,
vurulduğum gülüşünü öpsem,
hasretimi,
"Adam gib" sevdamızı yüzüne vursam...
He kurban,
hele bir söyler misin,
isyankar yüreğimizle,
Allah’ına kadar sevdiğimizi,
çocuk gibi kalan yürekle,
aşk ile,
"Adam gibi" seviyoruz diye haykırsak,
çok mu günah işlemiş oluruz?
Yoksa,
"Adam" olmaktan mı çıkarız,
de hele?..
Atilla Yüceak Ocak 2015
Araştırmacı Yazar -Şair
5.0
100% (1)