1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
786
Okunma
o çocuk yüzlü aynanın aksıdır
diliyle yanağını geren
kaşlarını kaldırıp kendini öpen
bir naylon tarak kafasında
sabırsız telaşlar uçuşuyor
güzeler güzeli bir günün arkasında
en çok kim saklar beni
en çok kim sever
tenha serviler olmaz uzun
incir korku dolu bir kayıp
ağlamak istiyordum oysa
çitlembik ağacına sarılıp
ne var söyle
yaprakların arasından batan gözüne
kirpiklerin kapanıyordu ya hani
karlar ülkesinde buz heykeller
saydam olacaktı
parça parça kristal ışıklı suda
üşüyen balık gözlerin
rüzgar okşar saçlarını şefkatiyle
kel oğlan anası ve çıkını
tanıdım bu koku bir adada sakalı adam
gülüver hadi gülüver gitsin
denizler altında uzayan fersah
ya o akşam karanlığın içi gülümsüyordu
yada bir yıldız biliyordu bunu
şaka yapar gibi süslediğim
yaprakların arasında çiseleyen
kalbi kırık bir ağacım vardı benim.