1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1198
Okunma
yıldızlar sönüyor gökyüzünde şafak söküyor sabah oluyor yine
ben ise doldurmuşum hasretini kadehlere içiyorum delicesine
her gelen diyor kim bu serseri ne anam ne babam tanımıyor beni
kopardın yüregimden sevgiye sevilmeye dair ne varsa herşeyi
mutlumusun şimdi söyle sevgili yaşarken sen öldürdün beni sen...
yitirdim kendimi bir gönül selinde arasamda bulamıyorum
bırakın beni bana dostlarım benden hiç bir fayda yok artık
tutunacak dallarım kırıldı gitti bir sevda masalıydı oda bitti
içerim kan ağlıyor şimdi nasıl kıydın canıma hiç düşünmedinmi
sürükledin umutlarımı acımadan ateşlere attın vefasız sevgili
kaldırım taşları yastık oldu başıma geceyi çektim üzerime
kartaneleri süslerken şehrin ıssız sokaklarını ben üşüyorum anne
ne sevdalara yelken açtımda olmadı hayatıma hiç güneş dogmadı
benmi yazdım anlıma bu yazgıyı benmi doldurdum gözlerime yaşları
ruhumu bedenimden sessizce söküp alında bitsin bu çile dolu hayat
rotasını kaybetmiş gemi gibiyim demir atacak limanım yok artık
aklımı kaybettim ben tanıyacak sahiplenecek kimsem yok benim
tek hatırladıgım bir şey var oda uçuruma itilen sevgi dolu kalbim
paramparça edildi duygularım insafsızca yıkıldı kurdugum hayallerim
tek tesellim var oda gün geçtikçe büyüyen kin ve nefret dolu hislerim
sana yazdıgım mektupları okursun belkide odanın kuytu bir köşesinde
gözlerinden birkaç damla yaş dökülürmü aceba yaptıklarını hatırlayınca
öyle yükselerde gezerdiki hayallerin bakmaya bile cesaret edemezdim
nasıl düştüm ben bu aşk oyununa kurtulmak istesemde kurtulamadım işte
sapladın bagrıma bakışlarında gizli tuttugun öldüren sevda zehrini
uzaklara bakıp dalıyorum sebepsiz ve nedensiz bir beklenti var içimde
rüzgarlara kapılmış savrulan saçları birde gülümseyen yüzü var sadece
ne bir insana nede her hangi bir varlıga benzetemiyorum yaklaşan canı
durmayan zamanın kendisimi yoksa ruhumu alıp gökyüzüne çıkaracak melekmi
hayır bu benim doğmayan güneşim gülmeyen yüzüm umutlarımın elçisi olmalı
E R K A N