2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
160
Okunma

Ben hayatımı hep iki kişilik yaşadım.
Biri onun gölgesi, biri ise benim ruhum.
Ne zaman darda kalsam uzatırdı ellerini,
Ne zaman ağlasam silerdi gözlerimi.
O benim dünyamdı, çünkü o benim babamdı.
Bu bayram da geçti, yine gelmedi babam.
Hırçın dalgalarıyla coşan deniz vermedi onu geri.
Bir çakmağı kaldı geriye, bir de elinden düşmeyen tespihi.
Her gece yatmadan çıkarıp kokluyorum hasretini.
Odamın en güzel köşesini sana ayırdım baba,
Resmini astım, her bakışımda yine gülümsersin bana diye.
Her gün bir buruk yürekle uyanıyorum sabahlara.
Düşünceler kaplıyor benliğimi; ne soğuk bir hayat...
Yıllar ne çabuk geçti, okulum da çocukluğum da bitti.
Zor bir hayatın acımasız yokuşuna vurdum kendimi.
Anıları bir kenara bırakıp gölgenle yürümeye başladım baba.
Şefkat dolu kalbini şimdi minik yüreklere anlatıyorum.
Bazen gözlerim doluyor, ağlamaklı oluyorum.
Oysa ne çok severdim senden masallar dinlemeyi.
Bana sen öğretmiştin yıldızlara bakıp dilek dilemeyi.
Bırakıp gideceğini bilseydim,
en büyük dileğim sen olurdun baba.
Bir demet çiçekle,
o en çok sevdiğin Bafra sigarasını da aldım.
Bak baba, senin için bugün başörtümü de taktım.
Hani derdin ya:
“Kızım, böyle annene daha çok benziyorsun.”
Senden aldığım merhameti herkese dağıtıyorum.
Son nefesime kadar yaşatacağım
şefkat dolu yüreğini baba.
5.0
100% (2)