3
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
2837
Okunma

Her direniş sensin
her militan duruş seni anlatır
adın ben benim adım sen
kimliksiz bir sevdayız işte
...
salkım saçak bir çiçeğin beraketli günü
ki
duvarlarda hüzün gölgeleri
ve düş ikliminde rüzgar
çanlarını takıp gülerken gözlerinden
yağmur yüzlüm
kaldırımlara çıplak bas soluğunu
cebinde şiirlerden şekerler
paltonun kıyısına demirle beni
saçlarına kar suları yürüdüğü vakit
alnında denizlerin mercanı
eşkıya bir kitabın doğaçlamasıyla
anla beni
hep aynı doğurgan zamana kesişiyor özlem
ağır bulutlar resmi geçit göğün bayramında
çisil, çisil yağmurun çocukları çikolatadan asker
dağınık bir hikayenin sessiz aşkı için sirenler çalıyor
ah ezgileri yanık kadın
sevdiğim vakit yanaklarının kentinden bakıyor
esmer mektuplar biriktirdiğim ayaz demli gecede
betonların pütürlü dillerine sürülen figürler
daha bin yıl öncesinin seyyah notları
anlarsın beni
sevdiğim zaman seni
büyüdüğümü bilirsin
çocuk yanımla tutar eteklerini
adam yanımla severim seni
ki
kapının altından gelişini seyrettim demin
ışığa binip bir göç gibi
karşıma kavimler dolusu acılarla dikildin
ağrıdı binbir sözcüklü kitaplarım
tozlanmış resimlerin kenarına dokundu kirpiklerin
tuttum kendimi iki yakamdan
yüreğime yedire,yedire sevdim seni
boşluklarımın seninle dolduğu vaktin sesi
hiçbir anlamın yanından geçmeyen bir anlamsızlık
anlaşılmamış sevdim seni
karman çorman kuralların aklından süzülüp
basit bir durumun olgunluğuyla sevdim seni
severim derken uzun ve kısa yazılan kesiklerin içinde
hiç ummadığım yitirilmeyle sevdim seni
artık suretine yakın geceler kurduğum bu kentin
tam ortasında aşkına susuyorum sevgili
...