1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1585
Okunma
aşağı doğru sarkan kazağın içi boş
hava ile nargile içicileri arasında
karşılıklı bir alış veriş hasıl oluyor
bir tuhaf adam ismail abi
sade mütebessim ve durgun
zümrüt dallarına dokunmuşcasına eli
kanım o ki doğuştan medreseli
kanatlar alır başını ziya
geçmişi yad eden eski sevgili
gölgesidir kuşların belki
taşların yüzünde aşkı okşayan
ve sen
dilin paslı ümidi
zamanı durdura bilsek
mutluluğun maviyle buluştuğu
kim ağlar denizlerle öpüşürken kim
iki mısra yol
ve ufukları bölen ayrılık
işte bak insan ve ezan
sonbahar hazan uyum
bu mesafe
sonsuzluğun kıblesi
verebilsek göğün kalbiyle
sızlayan çocuğa hediyesini
aramak bir uç bulup aramak
yaşamak telaşında unutulmuş
o büyük harfin büyüsünü
dindirecek nasihati aramak
dönen göz mağrur öykü
oyalar ağzını bir sualin
bu neyin zaferi ey hayat
medresenin avlusundan içeri
terazisinden ağır basan
ak sakallı ihtiyarın sözleri.