gözlerim bir marş tutturmuş gözlerinle ilgili
arş arş yürüyor sana
taş taş üstünde ama mani değil
kaş kaş üstünde ama huri değil
hem gözler konuşmaz ki

sana şiirler yazıyorum boyuna
inciler diziyorum gerdanına
yıldızlar saçıyorum saçlarına
hayran kalıyorum boyuna
hem ben şair değilim ki

sözlerim usul usul seni anlatıyor
sulu sepken değil inceden inceye
kalbim aheste aheste seni özlüyor
perde arkasından gizliden gizliye
hem ben başkası değilim ki

kollarım uzanmış sana ’sarılmak isterim’ diye
sımsıkı sarmaşık oluyor bir an
dolanıyor baştan ayağa sana
kaç kaçabilirsen imkanı yok
saç saçabilirsen öfkeni mümkünü yok
hem sana hiç sarılmadım ki

endamın yeter diyorum
bakıp da sana hayran hayran
süzüyorum seni öylesine boydan
geliyorsun asil soydan
hem boyun benim değil ki

bir aşka düşmüşüm de halimi unutmuşum
aklımı yitirmişim kalbimi ona vermişim
sanki hep sevmişim hiç ayrılmamışım
hem ben hiç sevilmedim ki


uykum oluyorsun deliksiz uyuyorum sana
rüya içre rüya görüyorum
ömrüne düş oluyorum
payına düşüyorum
hem ben hiç uyumadım ki

uyanıyorum sana, yanıyorum
kanıyorum sana, seni anıyorum
kış oluyor mevsim, sana üşüyorum
hem ben hiç yaza girmedim ki

aklım sana takılmış da takılmış
zor bir bilmece gibi
canım sana yakılmış da yakılmış
bir ney gibi içten içe
yüreğim sana bir su gibi akmış da akmış
bir geceden bin geceye