cehennem olmuş bir ömrün tam da ortasındayım
sana uyuyorum, sensizliğe uyanıyorum,
söyle neredesin sen
güneş kapkaranlık, acım apaydınlık
her yanım kül olmuş yanık kokuyorum
yar yanağı dururken can yanığıyım
üfle de acısı geçsin
içim kan ağlıyor, kızılcık şerbeti içmişim
kendimden vazgeçmişim
söyle ben şimdi sensiz ne yapayım
gözlerim ağlıyor yine
yağmur bedduasına mı çıktın
hıçkırıklarım kırık kalbimi yalıyor
yürek yarama tuz ekiyor her bir
gözyaşım
ağrı üstüne ağrı mı olur şimdi
nasıl bir boşluk bıraktın farkında mısın
gözlerim haramdır b
aşkasına
sözlerim öksüzdür senden sonrasına
bu nasıl bir
dünyadır başımda dönüyor
yoksa yokluğundan mıdır başım dönüyor
ödüm kopuyor sensiz ölmekten, sessiz gitmekten
nasıl da sevmişim yüreğim hâlâ sen diye çarpıyor
hani bıraksam yüreğimi
göğüs kafesimi kırıp sana koşacak
aklımı
serbest bıraksam
bir füze gibi sana fırlayacak
her zerremle sensizliği yaşıyorum
inim inim inliyorum
her zerreme iğne batıyor
kıymıklar kalbimi yokluyor
bir çıksan var ya karşıma
kalbim durmazsa namerdim
gözlerim yerinden çıkmazsa
aklım başımdan gitmezse,
ölmezsem ne olayım
söyle sevdi mi kimse seni
benim seni sevdiğim gibi
ölmüşüm gittiğinden beri, öylesine yaşıyor gibiyim
tatsız tuzsuz bir yemek gibi,
mavisini yitirmiş bir gökyüzü
yaprağını kaybetmiş bir ağaç, kokusunu yitirmiş bir
çiçek gibi
nasıl olmamı bekliyordun ardından
şen şakrak mı, mesut bahtiyar mı,
susma yalvarırım bir şey söyle
canın
cehennem de, anlarım
geceye karanlık benim
bir kabus gibi
uykuya çöken benim
göğü yırtan şimşek benim
hasret benim, çile benim
her yanım
cehennem olmuş zehir zıkkım bir haldeyim
ömrümün kalan kısmını ikmal etmekteyim
bir kuru ot gibiyim, bir acı su, bir yavan
ekmek.
söyle, bensiz yediğin içtiğin her şey
zehir zıkkım olsun diye.