2
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
932
Okunma
o yankıyı bulmaya gidiyorduk
insan oturduğu yerden bunu nasıl söyleyebilir
uydurmayı aklın elçisi yapmak da neyin nesi
bu günün gördüklerini duvara kazı
kazı ve korkma
okşayınca bir şeye benzeyecek nasıl olsa
birinin kuyusunda rüya
biri
el çekerken havada dönen yapraklara atfen
kurcalamak isteyebilir harflerin arasını
derdin bu olmasa gerek
üşümemek için ateşe koşan isteğimizin
güneşe yaklaşması mümkün değil
ne olabilir peki
denizleri üstüme örtsem olmaz
göğü bulutları ve ağacı
hayır hayır
yarını anlatan kemiklerim için
bir ayin düzenlemek istiyorum
yalvarıp binlerce kez tekrarladı
yardım et
yardım et
yardım et tanrım
değiştirsene şu tepenin ardını
yarınlarımızı daha iyiye götürecek
yeni belirtiler sok yüreğimize
yüzleştiğimizde
sadece yanlışları için ürperen şarkılar
kuyruklu hafızasında dünü işitip
dünün ve yarının pıhtılaşan yalanlarını
bana aitmiş gibi gösteren kaderimden vazgeçiyorum
iki kişilik ölümün tedirginliği çoğaldıkça
altı üstü değişen sesler yuvarlanıyor
ağlıyor olmalı kalbimi oyan gece
ve kendini korunaklı sanan bir yankının
sonsuzluğu gelince.